Önce
veriler, sonra yorumlar:
“Dünya
Ekonomik Forumu’nun raporlarına göre, 5 yıl içinde 5 milyon kişiyi işsiz
bırakacak olan robotlar, işsizlik sorunu da yaşamıyor. Küresel ölçekte insanlar
için yüzde 5.8 olan işsizlik oranı, robotlarda yüzde 0.”
Robotlarda
işsizlik tabii ki % 0 olacak, çünkü 1 robot ancak ve ancak gerekince yapılıyor
ama insan işçiler öyle değil, habire üretiliyorlar penislerin ucundan ucundan,
kutsal rahimden rahimden. Satış için bekleyen robot sayısı da var. Bazı
yıllarda azalan robot üretimi sayısı da var.
“… robotların
sayısının 30 yıl içinde insan nüfusunu geçeceğine kesin gözüyle bakılıyor.”
Bu,
aşırı sallama olmuş. 30 yıl sonra Dünya nüfusu 8,5-9 milyar olacak. Yılda 300
milyon robot üretimi, bu olanaklarla mümkün değil.
“… gelecek
7 yıl içinde en fazla tehdit altında olan mesleklerin başında, çağrı merkezi
çalışanları, şoförler, pazarlamacılar, hakemler, sekreterler, yönetici
asistanları, hizmetçiler, temizlikçiler, fabrika işçileri ve gişe görevlileri
geliyor.”
Her türü
tekdüze, yinelenen, vd türden işi robotlar daha kolay yapıyor. Robotlar ilkin
temizlik alanına girmişlerdi. Dolayısıyla bu, doğru bir öngörü.
“… sanayide
kullanılan robotların sayısı ise, 2 milyonu bulmuş durumda. 3 yıl içinde bu
sayıya en az 1 milyon daha eklenecek.”
Görüldüğü
gibi, yıllık sayı 300 bin küsur civarında artıyor, 300 milyon değil.
Haberde
ve diğer makalelerde de, bir türlü açıklanmayan asıl dert-durum şu:
Diyelim
bir temizlik robotu, kaç kişiyi işsiz bıraktı ortalamada? Vardiya üzerinden 3
mü, daha mı az, daha mı çok?
Artı:
Bir
robotun çalışma yaşamı kaç yıl veya toplamda kaç iş saatı? Bir insanın 25
yıllık çalışma saatını geçti mi örneğin?
Tabii ki
bir de maliyet durumu var:
Bir
ileri teknoloji şirketi, aylık 25 dolar asgari ücret olan Vietnam’daki
fabrikalarındaki işçileri işten çıkarmıştı. Demek ki robotlar daha ucuza
geliyor: Sonuçta, robotlar hastalanmazlar, grev yapmazlar (en azından şimdilik
öyle), şu bu.
Robotların
gayrı-insani olduğunu savunanlara, aynı tartışmanın 1. Sanayileşme başında da
yaşandığını, o zamanki işçilerin makine parçaladığını anımsatalım. Ama insanlık
makinalaştı sonuçta. Şimdi de, 2. Sanayileşme ile robotlaşacak.
Bunun
sonu, limit 0 saat mesaiye gidiyor ama bunu gören yok henüz.
Bu bir
ütopya mıdır, distopya mıdır, ayrı konu ama mesanin koşullarının (özellikle
günde 3 saat yolun) insanlık-dışı bir yaşam tarzı verdiği kesin.
Robotlaşan
1. Dünya ve onların nüfusu da azalıyor zaten. 1. Dünya’daki 350 milyon kişilik
ve % 10-15’lik göçmen nüfusun, bu gidişten asıl zararı göreceği kesin. Vasıfsız
işleri onlar yapıyor ve bundan sonra o işleri robotlar yapacak çünkü.
O zaman.
Ya o
göçmenler Çin 1980-2015’teki gibi tek çocuk politikasına uyacaklar, ya fazladan
her yıl 1 milyon işsiz kazanacaklar, ya da kazan kaldırıp 1. Dünya’yı yakıp
yıkacaklar
Biz, 3.
şık olur, diyoruz.
Herkesin
fikri o ama fikrin zikri bir türlü gelmemiş, biz zikrettik baştan.
Dipnot:
İsviçre’nin
vatandaşlarına bedavadan ayda 3 bin avroluk maşa bağlama referandumunda yarıdan
çok ret oyu çıkması ve Norveç’in 1 trilyon dolarlık bir fonu doğmamış
çocukların geleceğine ayırması, konunun ekonomik artı-değer bölümüne ilişkin
ön-veriler.
Tabii
İsviçre’nin bankasal ve Norveç’ün petrolsel birikmiş artı-değeri, sanal yatırım
alanında var olduğu için, reel olarak bir anda sıfırlanabilir. Bu da, ayrı bir
konu.
(15 Ekim 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder