Duval,
Bukowski için post-modern bir yazar tanımını kullanmış, buna hiç katılmadım.
Bukowski,
O. Henry ve Jack London ile süregelen, Yanki
naturalist ebediyatın devamıdır bence.
Bukowski’nin
yazdığı, Feyerabend’sel bir ‘ne olsa,
yazın diye gider’ değildir. Bildiğimiz gerçekliğin dümdüz dilegetirimidir.
Kendisi
onun hayranı olsa da, Hemingway hiçbir zaman bunu yapamamıştır, yapmayı hayal
bile etmemiştir, yapmaya gerek(sinim) duymamıştır. Hep süslü dil kullanmıştır.
Yine
hayranı olduğu Fante’ninse, bu açıdan Bukowski’nin epeyi gerisinde kalmış, alt-naturalist,
ön-örnek olduğunu düşünmüşümdür. İkisinin ortak yanı, o zamanlarda bol olan bir
ikinci kuşak göçmen olmaları, Fante İtalyan, Bukowski Alman kökenli imiş.
Azınlıkların Yanki usülü dışlanmışlığı da ortak yönleri olabilir.
(24 Ekim 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder