Aslında
çok daha geniş kapsamlı analizler içeriyor metin:
"İngiltere'de
yayımlanan haftalık ‘The Economist’ dergisi, son sayısında, Suriye'nin Rakka
kentini Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünden geri alan Suriye Demokratik
Güçleri'nin (SDG) bölünebileceğini yazdı, "Kürt Demokratik Birlik
Partisi'nin (PYD) baskıcı yönetimine" dikkat çekti.
Dergiye
göre bu durum uzun vadede, "IŞİD'i doğuran (biçimde) yeni bir Sünni Arap
yabancılaşmasına da neden olabilir".
IŞİD'in
2014'teki "halifelik" ilanına atıfla, "halifelik sonrası
Kürtler"in değerlendirildiği yazıda, Rakka'nın IŞİD'den geri alınmasının,
SDG’nın nasıl son birkaç yıldaki en etkin Amerikan destekli güç olduğunu
gösterdiği belirtiliyor.”
Bizce en
önemlisi, IŞİD’in devamını /ardılını getirecek koşulların yaratıldığı, tıpkı
daha önce IŞİD’i veya El Kaide’yi yaratan koşulların yaratıldığı gibi.
PYD /
YPG ise, çakma-yeni bir güç. PKK olmadan, ne kadar varlığını sürdürebilir, ayrı
konu.
Burada
önemli olan konu, ne Araplar’ın, ne de Kürtler’in Suriye’de demokrat falan
olmadıkları. Türkler, 70 küsur yıldır beceremedi bunu, onlar 2 yılda mı
becerecekler?
“… bölgenin
otokratik yöneticileri, bir tür baskıyı bir diğeriyle değiştirmeye niyetli
görünüyor. Son birkaç yılda Kürt milisler, Kuzey Suriye genelinde onlarca Arap
köyünü dümdüz etti veya boşalttı. Ayrıca yüzlerce kişiyi SDG saflarında askere
aldılar. BM, askere ya da gözaltına alınma korkusu yüzünden, ülke içinde
yerlerinden olmuş mültecilerin kaldığı kamplarda genç Arap erkeklerin çok az
olduğunu söylüyor.”
Kör
tutuğunu öpüyor. Kim kimi yakalarsa yani: Geçmişte Arap Kürt’ü yakalamıştı,
şimdi Kürt Arap’ı yakaladı.
"PYD'nin
diğer Kürtlerin muhalefetine de tahammülü yok. Geçen Mayıs'ta PYD'nin polis
gücü Asayiş, Kamışlı'daki muhalefet partilerinin ofislerini bastı ve onlarca
aktivisti tutukladı. Aktivistler, yarım milyona yakın Kürt'ün PYD'nin
hâkimiyeti altında yaşamak yerine komşu ülkelere kaçtığını söylüyor."
Yakında,
babaları PKK gibi, vur emri de vermeye başlarlar. Kılavuzu karga olan, durumu
yani.
“… bazı
yerel Kürt yetkililerin PYD'nin kendi yönetimindeki alanlarda kullandığı yeni
bir müfredatı önerdiğini vurgulayan dergi, yeni müfredatın fazla siyasi
olduğunu, PYD'nin sol dünya görüşünü yansıttığını ve herhangi bir resmi üst
kurul tarafından onaylanmadığını aktarıyor.2
Kürtler,
solcu olamazlar, çünkü burjuva olamazlar, kentli olamazlar. Son 26 yıldır
olamadılar bile değil, denemediler bile yani.
“Economist,
bu durumun SDG içinde de bölünmelere yol açabileceğini ve binlerce Arap'ın
çoktan diğer güçlerin saflarına geçtiğini yazıyor.”
SDG, bir
ara ÖSO idi. Yine adı değişir. Onlarca kabile / grup, toplama giriyor, çıkıyor,
kaçıyor, göçüyor, geri geliyor, şu bu.
"(Erdoğan)
Görünüşte cihatçı gruplarla savaşmak için İdlib bölgesine asker konuşlandırdı.
Asıl hedef Kürtler olabilir. Irak Kürtlerinin bağımsız bir devlet hayallerini
gerçekleştirmeyi başaramayabileceği gibi, Suriye'deki akrabalarının kendi
özerklikleri, daha da kısa ömürlü olabilir."
Niyet
okumaya gerek yok, bunu Erdoğan zaten kendi ağzıyla söyledi.
Sorun,
Erdoğan’ın kaprislerinin 20 bin genç Türk ölüsüyle ödenecek olmasında.Bunun da,
artık engellenebilirliği veya önlenebilirliği kalmadı.
Sonuç,
toplam, derleme, çıkış:
Şaşırtıcı,
ir ABD kaynağı herşeyi olduğu gibi yazmış. Tamam, ABD’ye fatura çıkarmamış ama
buraya kadar tüm bunların faturası ABD’de. Rusya’nın faturaları, 2 yıl sonra
filan çıkmaya başlayacak.
(22 Ekim 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder