Perşembe, Ekim 12, 2017

Ucu Herşeye Açık bir Kriz: Yalçın Doğan Negasyonu

Doğan’ı günahımız kadar sevmeyiz, kendisi, kişisel çıkarları için, koskoca bir gazetenin batmasına yol açabilecek eğilimde biri gibi izlenim vermiştir bize.
Kendisi çok maddede ABD-TC kirizin özetlemiş:
“1-Türkiye’nin yakın tehdit gördüğü PKK’nın uzantısı PYD ve YPG’ye Amerika her türlü silahı veriyor.
2-Savunma amaçlı SS 400 füzelerini Türkiye’nin Rusya’dan alması ilişkileri ciddi gölgeliyor.
7-Ve elbette FETÖ. Türkiye FETÖ’yü istiyor, Amerika vermiyor.
8-Türk askeri İdlib’te Rusya ve İran’la ortak askeri harekata giriyor.”
Ağaca bakmaktan ormanı görememe durumu bu. Ayrıca, bierbir de itirazlar olabilir: Sekizinci madde için, ABD’nin de Rusya ile ortak davrandığı belirtilir örneğin.
Orman panoraması ise şu:
Yerel ve global ölçekli onlarca kriz var Dünya’da ve bunun da tek nedeni tektuplu ABD hegemonyasındaki Dünya’nın, bir anda yine ABD eliyle yokkutuplu bir Dünya olmuşluğu.
AB kendini tasfiye ediyor.
Nükleer savaş ve savaşçıklar tehlikeleri onlarca.
ABD, Trump üzerinden kendini çökertiyor.
TC ise, 1983 ertesiki libelarzimlerin hem global, hem ülkesel ölçekte, ‘deniz bittiği’liğini yaşıyor. Çareyi savaşta buluyor. Bölgesel güç olmasını ise, en azından şu anda ABD istemiyor.
Olup biten bu.
Asıl, ucu herşeye açık olan kriz, de bu zaten:
Türkiye, parçalanabilir de, emperyalist de olabilir, her ikisi de, çeşitlemeleriyle vd, vb.
Doğan ise, kendi bakış açısının çıkarına uygun olarak, enformasyonu daraltarak, dezenformasyon yapıyor.
ABD ile, 1954’teki 5 bin ölülük telefattan beridir, herşey yanlış. NATO ile de öyle, AB ile de.
Yokkutuplu Dünya türü dönemler ve 200 yıllık makro-siklus’lu çöküş dönemleri tarihte hep vardı, bu da 13.’sü.
Ucu herşeye açık bir durum bu:
Barbarlar, diyelim Roma’yı batırdılar. Ne oldu?: Roma Hukuk’nu yazıya geçirip, onu yine uyguladılar. Onu tarihte silebilirlerdi de, bazıları Hammurabi Hukuğu’na öyle yaptıydı örneğin.
Şimdi de, eski sömürgecilerin eski sömürgelerinin yeni göçmen istilacıları, 1 milyarlık 1. Dünya’nın 200 milyonu ve % 20’si olarak, onu ne yapacaklar/
Silecekler mi?
Mayalandıracaklar mı?
Başkalaştıracaklar mı?
Krizin açık olduğu herşey, bu yelpazenin içinde tanımlı.
Sonuçta da, genellikle bu aralıkta rasgele dalgalanmalar oluyor ve ardından tarih limitine ve asimptotuna varıyor yeniden: O da 2. Sanayileşme, Homo Posterus ve bilmem kaçıncı ama o zamanki neo-BM’de üye olan bir uzay devleti: Yıl da en geç 2250.
O zamana kadar da, barbarlardan gelen tecavüzün tadını çıkarın ey siz uygar geçinenler, fıkradaki gibi.

(11 Ekim 2017)

Hiç yorum yok: