Önkoyutsav:
2001-2015
arası çöküş döneminin ilk 15 yılının ivmelice batırdığı Dünya’daki momenti biz
şöyle ifadelediydik:
Artık,
yangında ilk kurtarılacak şey veya felakette olunacak ilk kitap yok ortada.
İkinci tanım
momenti, ‘Fahrenheit 451’ argümantasyonu üzerinden, onu da kapsıyordu.
Karşı
tanım-yanıt bir taraftan geldi:
“… yeni
basımın (Fahrenheit 451’in) sayfaları, sadece ısıya maruz bırakıldıklarında
okunur hale geliyorlar: Kitapların yakıldığı bir Dünya’yı anlatan bir hikayeyi
okumak için, yanmayan bir kitabı yakmak zorunda olmak.”
Uygulamalı
bir video da var linkte.
Biz,
umuda gereksinimimiz yok, kendimiz umudumuz, dedik.
Le Guin,
devrim yapmayın, devrim olun, dedi. Onu da yaptık.
Bu
durumda biz, henüz yazılmamış,
anda-şimdide kendi kendini yazan ve bu yazılmamışlığıyla varlığını güvenceye
alan bir kitabız.
Yani:
Kitabın başını da, ortasını da,
sonunu da değiştirebiliriz.
Tarihi
ve gelecekbilimi (onları) yaşarken yapabiliriz.
Bizi
içermeyen bir gelecek olsa da, ona doğru da gidebiliriz, onu da yazabiliriz.
Biz eksodusuz.
Ama:
Homo
Sapiens’e değil…
Homo
Posterus’a…
(18 Ekim 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder