Taşra /
Anadolu kentleri için, ilginç bir kültürolojik gözlem bu. Üniversitelerin
girdiği ve sayılarının arttığı kentlerde olur bu durum genelde. 2000’de
Çanakkale’de aynı durumu gözlemiştim.
Haber
şöyle:
“Son
zamanlarda sayıları giderek artan kafeler, beraberinde yeni bir kültür de oluşturuyor.
…
Elazığ'da
kahvelerde çok argo kelimeler kullanılır, kahvelere sadece erkekler girebilir,
herhangi bir kadın gidip kahveye oturamaz. Kafelerde ise; kadınlar, erkekler,
aileleriyle birlikte gelen çocuklar rahatlıkla oturabilir.”
Son
paragraftakileri bir kafe sahibi söylemiş.
İşte bu:
Kaç-göç
azalıyor yani.
Bunu,
Hakkarili karikatür kahramanı Kırık öyküleri ile karşılaştırınca, şöyle bir
durum görünür:
Orada
kızlar ve erkekler birlikte oturmazlar.
Tam
karşıtı bir durum da var ama:
Eskiden,
Erzurum’da üniversite açılınca, halk kültürü sağa kaymış. Çünkü, o zamanki
azalan veya azalabilecek kaç-göç, artan kaç-göç’ü sonuçsamış.
Elazığ’da
da böyle de olabilirdi yani ama olmamış.
Dolayısıyla
bu örnek, Erzurum 1967 ve Elazığ 2017 arasındaki gündelik yaşamsal kültürolojik karşılaştır-karşıtlaştır’ı için
uygun bir örnek olmuş.
(27 Temmuz 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder