Alman
basını bu kanıdaymış.
Bir
haber:
“Şu
açık. Türk Hükümeti politika değişikliğine gitmediği müddetçe Türk ekonomisi
için durum kasvetli bir hal alacaktır. Türk Hükümeti’nin imaj kampanyası, Alman
şirketlerini yatırım yapma konusunda ikna etmeye yeterli değil. Bunu yaptığım
çok sayıda görüşmeden biliyorum. Erdoğan, artık bu düşten uyanmalı, bunlar işe
yaramayacak.”
Türkiye’nin
nakit para akışına gereksinim duyduğu kesin ama Almanya’nın bu kaynakları
kurutabileceği kesin değil. 208 Krizi’nde piyasaya mafya parasının girmesine
izin vermiş bir sistemden söz ediyoruz burada. Türkiye, reel faiz olarak, belli
bir oranı tutturduğu sürece, para bulur. Az bulur ama bulur.
Sonrasında
da, her tür kara paraya yöneliş başlar. Zaten veba düzeyinde olan kronik
kriminalite sistemi gömebilir pekala o zaman.
Tüm
bunların 2 yılı bulacağı kanısındayız, çünkü makro-uluslararası kurumlar, çook
yavaş karar verir, daha da yavaş uygular. Zarrab gibi önemli bir davanın
açılabilmesi 2 yıl aldı, gerisini siz düşünün.
Araplar
nedense bu kadar salaklık etmekte devam ederse, bilmem kaç yüz milyar dolarlık
uluslararası para da, Türkiye’ye kayar. Haa, bu ekonomiyi kafaüstü çakar ayrı
konu: Fren balataları aşınmış bir arabanın balatalarına bir de yağ sürerseniz,
o araba yönetimden çıkar, ya stagflasyon olur, ya da hiperenflasyon, belki de
ikisi birden.
Bu
stagflasyon-hiperenflasyon çakışıklığı, pekala tüm G-7 ekonomilerine bile
yayılabilir. Almanya’nın bundan muaflığı da, AB’yi 4. Reich yapmasıyla mümkün
olabilir.
Gördüğünüz
üzere; ABD Kore’deki, Almanya 2 dünya savaşındaki, Türkiye ise Osmanlı’daki tüm
hatalarını aynen sürdürebilir görünüyor. Toptan
batacaklık olasılığı da, bu nedenle sözkonusu.
O
nedenle, 1929 gibiki 2029 Krizi’nden söz ediliyor uzun süredir. Trump da, bunu
2024’e aldı çoktan.
Tuhhaftır
ama 1912-1922 İstanbul’u, ‘3 İstanbul’da bile, doğrudan anlatılmadı hiç.
Toplumun ana 10, altküme 100 kesiminin davranışları kayda geçseydi, onlardan
yararlanabilirdik.
Elimizde
bir tek, 1916-1926 arasında İstanbul’da intiharların katsal arttığı, bunun ilk
yarısında azınlıkların, ikinici yarısında Müslümanlar’ın sayısının önde olduğu
yazılı. Batman gençkız intiharları salgını, Kürt tarafının o aşamayı geçtiğini
imliyor, sıra Türkler’de. Bu da, bonzai salgınıyla dolaylı biçimde çoktan
tezahür etmiş bile olabilir. Kürtler’de ise, YDG nihilizmi bir gösterge idi ama
pek izlenemedi.
O
nedenle Almanya, bu seçimiyle, ülkesindeki Alamancılar’ın intihara ve intihar
bombasına doğru kaymasına neden oluyor olabileceğini, bir düşünmesi gerekli.
Oysa onlar, kökenli nüfus sayımı yapmadığı için, ülkesinde kaç Türk olduğunu
bile bilmiyor.
(39 Temmuz 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder