Çarşamba, Ağustos 23, 2017

Mahkeme'den 'kurban ibadet değildir' kararı

Vay canına, bu ülkede neler oluyor sayın seyirciler.
“Leman Sam, geçen yıl Kurban Bayramı'nda, sosyal medya üzerinden, "Benim için IŞİD ile bıçağını masum bir hayvanın boğazına dayayan aynı duygudadır. IŞİD beni şaşırtmıyor" şeklinde bir mesaj paylaştı. Bu paylaşımı sebebiyle Leman Sam hakkında 'halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama' suçundan 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sam, geçtiğimiz temmuz ayının ilk yarısında hakkında açılan bu davadan beraat etti.
Mahkeme, karar metninde kurbanın ibadet değil, bir gelenek olduğunu vurguladı. Kurbanın tarihin ilk dönemlerinden bu yana çeşitli toplumlar tarafından kullanıldığını hatırlatan mahkeme, kurban hakkında 'dini yaşam tarzları içerisinde yer edinmiş gelenektir' nitelemesini yaptı. Karar metninde şu ifade eyer aldı: "Dolayısıyla kurban geleneğinin bir dini değer olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, Emine Leman Şenkan hakkındaki suçlama oluşmadığı için beraatine karar verilmiştir.””
Haberdeki eksik ayrıntı şu:
Mahkeme, bu kararını alırken, akademisyen veya devletin dinsel görevlisi birilerini bilirkişi olarak kullandı mı?
Ya da başka deyişle:
Bir hukuki kurum, bir dini olgu hakkında karar verme hakkına ve/ya yetkisine sahip midir? Yani, Türkiye’de.
Bu karar bozulmamışsa, bir içtihat oldu. Yani bundan böyle bu yönde karar alınmak durumunda. Tabii, yine hakimin kişisel kararı da önemli ama bilgili bir avukat, bu konuyu kullanır.
Bir de şunlar var:
Ezan da, oruç da, hac da, sonradan yaratılmış geleneklerdir: Kitap indiği ilk günden beridir var olan şeyler değillerdir yani. Hepsinin ilk kez ne zaman eylendiği tarihte yazılıdır. Dolayısıyla, tümü sonradan oluşmuş gelenek sayılabilir bu bakış açısıyla.
Daha derine girmeyelim, bir tarafımıza kaçabilir. Belki kaçmıştır bile.

(20 Ağustos 2017)

Hiç yorum yok: