Perşembe, Ağustos 17, 2017

Erken Seçim de, Savaş da İhtimal

2010 gibi Taraf’ta ve T24’te yoğunlaşan liberal demokrat yazarların 2013 ertesiki ardılı yeni liberal demokrat yazarl, Gazaete Duvar’da ve Artı Gerçek’te, inanılmaz abuksayan metinler yazıyorlar. Biz de onları kayda geçiriyoruz ki Altan’ların yediği herzeler gibi bu hatalar da unutulmasın.
Bşlık 2 durumu 2 ayrı durum gibi ele alıyor ama bunlar 2 eşlenik-bileşik durum aslında.
İç ve dış savaş, AKP’nin erken genel seçim kozları. Demek ki IŞİD saldırıları yeniden başlayabilir. 1 polis, hem de Emniyet binasında şehit edildi örneğin.
AKP’nin 3 ülkedeki TC askeri projesinde yürümeyen bir yan yok. Suriye ve Irak aşamasında da yürümeyen bir şey yok.
IŞİD bitti dediler, ABD’lileri yeni vurdu.
TC’ye gereksinim sonsuz hala yani.
Asıl biten yarım Rusya, tam ABD. AB zaten ortada yok. Çin hep gözlemci. Ortalık boş yani. Onu Türkiye dolduruyor yani.
Ancak, şu açıkça ve kesinkes söylenebilir:
Erdoğan’ın A, B, … savaş planları yok. Topun gelişine, uysa da uymasa da şut çekiyor. Şimdiye kadar bu ‘1’er adımlık ilerleme’ yürüdü.
Ters gelebilir ama biz Türkiye’nin dış savaşının tümüyle iç siyaset ürünü olduğunu düşünüyoruz. Oy almak için değil, başta kalmak için değil, çünkü seçim savaş koşullarında ertelenebilir.
Ancak, ABD de Rusya da çok-çok kısa erimli planlara veya plansızlıklara sahip. Kurt dumanlı havayı sever ama IŞİD epeyi güçten ve çaptan düştü artık. Hobarey diye dalamıyor artık. Yani, onun da orta vadeli planı yoktu.
Herkesin tükendiği savaş koşullarında, küçük sultancıklar devreye girer, İstanbul sokaklarında olduğu gibi.
Bizim bakış açımızdan, Akşener de küçük sultancık, Demirtaş da. Kılıçdaroğlu ise hiçbirşey değil.
Artık erken seçim kokusu sardı ortalığı. Savaş desen, zaten vardı. OHAL’li, savaşlı bir seçim ilk kez olmayacak, son kez de.
Bizce 2015 başından beridir maç hep ortada, kararsızlar hep en büyük dilim, % 20-30’da. Lümpen köylü Güneydoğulular (% 10), gençler (% 40), çalışmayan kadınlar (% 33 x % 50), eğitimsizler (% 33), varoşlular (% 5-10), oy hakkı verilmiş Suriyeli göçmenler (% 1), Alamancılar (% 2), çok kolay parti değiştirebilir türden seçmendirler. Eğer, birleşik olasılık ((1-0,1) x (1-0,2) x … ilah) alıp onu %100’den (1’den) çıkarırsanız, kararsız olmayan seçmen oranının epeyi düşük olduğunu görürsünüz. Kabaca; % 25 AKP + % 15 CHP = % 40, ‘toplam kararlı’dır diyelim, gerisi nanaydır.
Şimdi geçelim Fehim Işık neler demiş:
“Hiçbir hesabı tutmayan Türkiye…”
Yanlış ve geçersiz saptama:
AKP’nin 2015’ten beridir tüm beklenmedik durumlara karşıki seçimleri tuttu, kazara tuttu ama tuttu. Salak PKK, kalktı siper savaşı ilan etti. % 15 olan HDP oyu, düştü % 5’e. MHP paraçalandı, daha doğrusu AKP onu parçaladı ve 2 parça da % 10 barajın altında şu an. CHP mal gibi aynı yerde. Dediğimiz gibi, 2002 durumu ve TBMM’de 2 parti AKP’nin işine gelir, daha acısı CHP’nin de gelir. 2018 muhtemel erken seçiminde olacak da budur.
“Türkiye’nin Arap basınında kârlıymış gibi göründüğü tek nokta, Rusya ittifakının yanında yer alması.”
Çakayım Arap basınına. Arap basını neyi doğru çözümlemiş ki bunu doğru çözümlesin?
Onlara göre, Katar bacaklarını açıp, ‘mikin beni’ diyecekti. Şimdi TC ordusu Katar’da yerleşik. Kuzey Kıbrıs’ın gösterdiği üzere, oradan bir daha zor çıkar. TC, 3 Arap ülkesine girmiş yerleşmiş, adamlar hala neler diyorlar?
“Türkiye geçmişte, bölgedeki gelişmeleri kontrol edecek oyun kuruculardan biri olacağını varsayarak, politika belirliyordu. Tüm politikaları çökünce…”
Zırva, zırva ki ne zırva…
TC, artık bölgesel güç olmak istiyor. Bunu az da olsa, yaptı da. Bunu yapabilmesinin nedeni, 2 süper gücün bölgede otorite boşluğu yaratması. Haa, TC bunu epeyi daha çok doldurabilirdi ama o kez de, 50 yıl savaşta kalırdı. Şimdi, isteyince çekilir ve bölgede küpler birbirlerinin üstüne tangır tungur devrilir. Bizce, olacak da budur, çünkü oraları artık TC de toparlayamaz. Söz dinlemeyen 100 taraf var çünkü. 1970’lerde Ürdün’deki 100 Filistin grubu gibi.
“Bugünlerde, “Artık parlamenter demokrasi yok, yüzde elli artı bir lazım” diyen Erdoğan, bir seçim yapıp kendini garantiye almadan bu riski göze alır mı?
Almaz!”
Almaz değil, alamaz. Çünkü bu AKP, Erdoğan’a tümüyle tabii değil. Erdoğan onu tasfiye edip, yeni bir AKP yaratmak peşinde. Bunu da açıkça söyledi çoktan zaten.
Yani, şimdilik Erdoğan, Trump ve Putin tek adam. Esed, tek adam değil. Irak 3 parçalı, 10 adamlı. Ürdün kralı tek adam değil. Diğer Arap şeyhleri hiç değil. İsrail bizce, oralarda ancak rol çalan küçük oyuncu  durumunda, Mossad, oraya tam takım girerse, s.çar.
Yani 100 bey, 10 bin klan var ortada.
Bu durumda, devreye savaş lordları girer. Adnan Kaşıkçı değil, paralı askerin daha yönetici olanı. Bizde Nurol, bir ara öyleydi. Not: İlnur Çevik ve Aydın Selcen türü de değil.
Bu bölgede şu andaki koşullarla, şirketler egemen olabilir (o da geçici olarak), bireyler ve devletler değil.
2029’a kadar böyle.
O zaman savaş lordların muslukları da kuruyacak.
Bunun için de, 1911 Çin Cumhuriyeti vakasına bakmak ve ondan dersler çıkarmak gerekli.

(14 Ağustos 2017)

Hiç yorum yok: