2010
gibi Taraf’ta ve T24’te yoğunlaşan liberal demokrat yazarların 2013 ertesiki
ardılı yeni liberal demokrat yazarl, Gazaete Duvar’da ve Artı Gerçek’te,
inanılmaz abuksayan metinler yazıyorlar. Biz de onları kayda geçiriyoruz ki
Altan’ların yediği herzeler gibi bu hatalar da unutulmasın.
Bşlık 2
durumu 2 ayrı durum gibi ele alıyor ama bunlar 2 eşlenik-bileşik durum aslında.
İç ve
dış savaş, AKP’nin erken genel seçim kozları. Demek ki IŞİD saldırıları yeniden
başlayabilir. 1 polis, hem de Emniyet binasında şehit edildi örneğin.
AKP’nin
3 ülkedeki TC askeri projesinde yürümeyen bir yan yok. Suriye ve Irak
aşamasında da yürümeyen bir şey yok.
IŞİD
bitti dediler, ABD’lileri yeni vurdu.
TC’ye
gereksinim sonsuz hala yani.
Asıl
biten yarım Rusya, tam ABD. AB zaten ortada yok. Çin hep gözlemci. Ortalık boş
yani. Onu Türkiye dolduruyor yani.
Ancak,
şu açıkça ve kesinkes söylenebilir:
Erdoğan’ın
A, B, … savaş planları yok. Topun gelişine, uysa da uymasa da şut çekiyor.
Şimdiye kadar bu ‘1’er adımlık ilerleme’ yürüdü.
Ters
gelebilir ama biz Türkiye’nin dış savaşının tümüyle iç siyaset ürünü olduğunu
düşünüyoruz. Oy almak için değil, başta kalmak için değil, çünkü seçim savaş
koşullarında ertelenebilir.
Ancak,
ABD de Rusya da çok-çok kısa erimli planlara veya plansızlıklara sahip. Kurt
dumanlı havayı sever ama IŞİD epeyi güçten ve çaptan düştü artık. Hobarey diye
dalamıyor artık. Yani, onun da orta vadeli planı yoktu.
Herkesin
tükendiği savaş koşullarında, küçük sultancıklar devreye girer, İstanbul
sokaklarında olduğu gibi.
Bizim
bakış açımızdan, Akşener de küçük sultancık, Demirtaş da. Kılıçdaroğlu ise
hiçbirşey değil.
Artık
erken seçim kokusu sardı ortalığı. Savaş desen, zaten vardı. OHAL’li, savaşlı
bir seçim ilk kez olmayacak, son kez de.
Bizce
2015 başından beridir maç hep ortada, kararsızlar hep en büyük dilim, %
20-30’da. Lümpen köylü Güneydoğulular (% 10), gençler (% 40), çalışmayan
kadınlar (% 33 x % 50), eğitimsizler (% 33), varoşlular (% 5-10), oy hakkı
verilmiş Suriyeli göçmenler (% 1), Alamancılar (% 2), çok kolay parti değiştirebilir türden seçmendirler. Eğer, birleşik
olasılık ((1-0,1) x (1-0,2) x … ilah) alıp onu %100’den (1’den) çıkarırsanız,
kararsız olmayan seçmen oranının epeyi düşük olduğunu görürsünüz. Kabaca; % 25
AKP + % 15 CHP = % 40, ‘toplam kararlı’dır diyelim, gerisi nanaydır.
Şimdi
geçelim Fehim Işık neler demiş:
“Hiçbir
hesabı tutmayan Türkiye…”
Yanlış
ve geçersiz saptama:
AKP’nin
2015’ten beridir tüm beklenmedik durumlara karşıki seçimleri tuttu, kazara
tuttu ama tuttu. Salak PKK, kalktı siper savaşı ilan etti. % 15 olan HDP oyu,
düştü % 5’e. MHP paraçalandı, daha doğrusu AKP onu parçaladı ve 2 parça da % 10
barajın altında şu an. CHP mal gibi aynı yerde. Dediğimiz gibi, 2002 durumu ve
TBMM’de 2 parti AKP’nin işine gelir, daha acısı CHP’nin de gelir. 2018 muhtemel
erken seçiminde olacak da budur.
“Türkiye’nin
Arap basınında kârlıymış gibi göründüğü tek nokta, Rusya ittifakının yanında
yer alması.”
Çakayım
Arap basınına. Arap basını neyi doğru çözümlemiş ki bunu doğru çözümlesin?
Onlara
göre, Katar bacaklarını açıp, ‘mikin beni’ diyecekti. Şimdi TC ordusu Katar’da
yerleşik. Kuzey Kıbrıs’ın gösterdiği üzere, oradan bir daha zor çıkar. TC, 3
Arap ülkesine girmiş yerleşmiş, adamlar hala neler diyorlar?
“Türkiye
geçmişte, bölgedeki gelişmeleri kontrol edecek oyun kuruculardan biri olacağını
varsayarak, politika belirliyordu. Tüm politikaları çökünce…”
Zırva,
zırva ki ne zırva…
TC,
artık bölgesel güç olmak istiyor. Bunu az da olsa, yaptı da. Bunu
yapabilmesinin nedeni, 2 süper gücün bölgede otorite boşluğu yaratması. Haa, TC
bunu epeyi daha çok doldurabilirdi ama o kez de, 50 yıl savaşta kalırdı. Şimdi,
isteyince çekilir ve bölgede küpler birbirlerinin üstüne tangır tungur devrilir.
Bizce, olacak da budur, çünkü oraları artık TC de toparlayamaz. Söz dinlemeyen
100 taraf var çünkü. 1970’lerde Ürdün’deki 100 Filistin grubu gibi.
“Bugünlerde,
“Artık parlamenter demokrasi yok, yüzde elli artı bir lazım” diyen Erdoğan, bir
seçim yapıp kendini garantiye almadan bu riski göze alır mı?
Almaz!”
Almaz
değil, alamaz. Çünkü bu AKP, Erdoğan’a tümüyle tabii değil. Erdoğan onu tasfiye
edip, yeni bir AKP yaratmak peşinde. Bunu da açıkça söyledi çoktan zaten.
Yani,
şimdilik Erdoğan, Trump ve Putin tek adam. Esed, tek adam değil. Irak 3
parçalı, 10 adamlı. Ürdün kralı tek adam değil. Diğer Arap şeyhleri hiç değil.
İsrail bizce, oralarda ancak rol çalan küçük oyuncu durumunda, Mossad, oraya tam takım girerse, s.çar.
Yani 100
bey, 10 bin klan var ortada.
Bu
durumda, devreye savaş lordları
girer. Adnan Kaşıkçı değil, paralı askerin daha yönetici olanı. Bizde Nurol,
bir ara öyleydi. Not: İlnur Çevik ve Aydın Selcen türü de değil.
Bu
bölgede şu andaki koşullarla, şirketler egemen olabilir (o da geçici olarak),
bireyler ve devletler değil.
2029’a
kadar böyle.
O zaman
savaş lordların muslukları da kuruyacak.
Bunun
için de, 1911 Çin Cumhuriyeti
vakasına bakmak ve ondan dersler çıkarmak gerekli.
(14 Ağustos 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder