Gaiman
ile ilgili okuma ve eleştiri sorunlarım olduğunu, epeyi sayıda metinle daha
önce dilegetirdim.
Ancak,
son 2 haftadır dilime dolanan ama henüz yazmamış kaldığım bir gerçek var:
Eğer
yalnızca çizgiroman teksti açısından bakılırsa, Gaiman’ın yazdığı tekstler
tümüyle şiir.
Ama
nasıl bir şiir bu?
Uyaklı
değil ama tartılı. Hece sayısı ile
tartılı değil, semantik akışı ile tartılı ki zaten ancak İngilizce
okununca, o tartı anlaşılır oluyor.
Bu, en
çok Sandman 4’te belirgin. Amerikan Tanrıları’nda uzun metinler sözkonusu
olunca, okurun onu yakalaması imkansız gibi olmuş.
Bana
daha önce sorsalar, bildiğimiz anlamda çizgiroman
şiir tekstinin olmayacağını, olamayacağını önesürerdim ama yine hece sayılı
olarak bakarsak.
Gaiman’ın
semantik sistemli bir çizgiroman şiiri
dili kurmuşluğu, epeyi ilginç.
Onun,
teoloji-mitoloji arasındaki yalpası, çatallanması ve yeniden birleşmesi,
türbülansı, vd, hep bu yüzden: Semantik açıdan bakılınca, düz yolda ama diğer
açılardan bakılınca, yamuk yumuk yürüyen bir yol(da) / akış(ta) imiş görünüyor.
Şimdi bu
durumda, Sandman 4’ü İngilizce olarak, parça parça yeniden okuyup yorumlamam
gerekiyor.
Ama hala
7 D (Dream dahil), (başta da olsa ve akrostiş gibi) uyaklı göründüğü için,
abesle iştigal. Çünkü semantik boşluk-süreksizlik var orada. Haala başta
atlanan öykücükler / Feneon parçaları, ana öykünün yerine yazılsa, çok daha iyi
sonuç olurd ki Gaiman’ın tüm ‘spin-off’larının nedeni bu: Kendi asıl meta-dil
dokusunun ayırdında değil: E tabi, kalkıp da semantik şiire geçersen, üst-semantiği
pas geçemezsin, en azından birileri pas geçmeç: Çağrışım meta/-semantik
öyküleri hissederler / yaşarlar sonradan.
Üstelik,
ilk-rahmetli Spartacus’un oynadığı Gabriel bile aynı çizgide kalıyor, üstelik başka
bir yazar tarafından yazılmışlığına karşın: Bir tür kahraman-markası-tipi uzaktan kiralaması / esinlenmesi gibi oluyor.
Gaiman’ın
ıskaladığı şu:
0 7 D,
ne 7 temel duygu, ne 7 temel psike-durum, ne de 7 temel duygudurum.
En
berbatı ise, öyle olmasını feci istiyor olsam da, uykunun ve/ya rüyanın
bunlardan (21’inden) hiçbiri olmaması.
7 temel
D de onlar değil. (Gaiman, bunun için bilgisel destek alabilirdi, konuyu bilen
birinden.)
7 temel
duygu ise şunlar hesapça:
Sevgi,
sevinç-mutluluk, korku, öfke, nefret, acı, üzüntü .
(5’inin
olumsuz duygu olması, duygularımızın kültürle değil, evrimle oluşmuşluğu hesaba
katılınca, hep gözden kaçan bir gerçek. 2 olumlu duygu, bizi yaşatan temel
olumsuz duygulara karşı, içeride sigorta olarak oluşturulmuş gibi.)
Tabii ki
çıkış sorusu şu:
O cildin
şiir tekstini, bu temel duygular üzerinden ben, nasıl yazardım?
Öncelikle
şu: % 100’ünü tamamlamayı beceremezdim, % 25-33 arasını belki. Üzüntüden çok,
yeisi; acıyı değil, Acı’yı anlatmayı becerirdim ama sanatçı kişiliğine tanınan lüks, buna izin veriyor gibi.
(2 Ekim 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder