Perşembe, Aralık 07, 2017

Bitcoin ile Eski / Yeni Dolandırıcılık

Önkoyut: Bütün paralar sahtedir. Yani, yaşamda birebir hiçbir karşılığı yoktur paranın. Ekonomideki arz-talep eğrisi de, eğri bir dezenformasyondur yalnızca. Bu da, insanların en büyük yalanı söyleyene inandığının kanıtıdır. Tüm bunları da, marksist bir bakış açısıyla değil, bildiğimiz burjuva kapitalizmi tezleri ile söylüyorum. Çünkü, paranın sürekli azalan girdiler eğrisi vardır, tüm ekonomik değerlerin var olma / yok olma ortalama süresi 10 yıldır ki zaten tüm Dünya’nın değeri, 10 yıllık global GSH’dır. Buna karşıt tek öğe vardır, o da altındır ve çok yakında altınla kağıt paranın ilintili olduğu günlere yeniden geri döneceğiz, çünkü tarihte tüm çıkarılan altınlar, az istisna dışında hala bakidir, 5 bini aşkın yıldır yani. Bunu ben değil, en kapitalist kuramcılar söylüyor. Daha 1929’da ABD’de para ortadan kalkmış ve el yapımı tahta on sentler kullanıma girmişti.
+
Bitcoin olayı ile ilgili bir metni yeni yazdım ve yayınladım ama okuduğum bir metin, konuyu eksik bildiğimi açımladı bana.
Ona geçiyorum:
“bitcoin ile ilgili son donemde bilhassa son bir kac aydir oldukca tedirginim. platformun amacindan sapmasi (hizli, kolay, guvenli vs. para transferinden, new gold/store currency'e evrimi), community icindeki anlasmazliklar ve en onemlisi de tether ile yasanan manipulasyon. piyasayi hatiri sayilir bir suredir takip ediyorum ve pek cok altcoin'de de yatirimim var, mevcut bitcoin trendi olagan disi, yuksek artisin kesinlikle basta tether bazli olmak uzere, danisikli dovus ve karsiliksiz para ile yapildigini dusunuyorum. son donemde piyasaya yeni surulen tether ve bitcoin zirvelerinin arasinda yuksek derecede korelasyon var. exchangeler oldukca guvensiz ve karanlik (coinbase goreceli olarak guvenli sayilabilir). ornegin herhangi biri yarin kapansa, kime nereye, nasil sikayet edeceksiniz bir fikriniz var mi? borsalar arasindaki arbitraj da rahatsiz edici, bazi borsalar da fiyatin yukselmesini / dusmesini engellemek icin girildigi belli olan yukcek hacimli bariz emirler var. ayni emirler ters yonlu olarak baska borsalarda giriliyor.”
(Ekşi Sözlük’e belki ilk kez bravo diyorum burada.)
Gerçek yaşamda en pahalı mallarla en ucuz malların birbirine oranı, istisnalar dışında 3/1 olur. Aynı malda diyelim neskafede, bunu 3-4 marka ve süpermarket fiyatlarını karşılaştırarak görebilirsiniz. Reel mallarda bu genelde böyledir.
Dolayısıyla, global (her tür, buğday gibi reel mallarınki dahil) borsalarda yaratılan 10-100 katı fiyat oluşumları yapaydır, yolu da forward alımlardır ki bu açıkseçik olarak nitelikli dolandırıcılık tanımına uyabilir, karaborsa gibi, kabzımalın tarla kapatıp sonra da malı yakması gibi.
Bitcoin’de bu olmuş ve oluyormuş.
Alıntı metin sahibinin dilegetirmediği olası bir durum daha var bizce:
Ekonomide temel harcamaların ve emniyet tasarruflarının dışında artan para, çarçur edilmeye çok yatkındır ve ona spekülatif yatırım denir. Kendi gözümle gazetelerde 1 milyon Türk’ün 1-10 biner dolar gömüşünü bizzat izledim, diyelim 1990-2000 gibi.
Keza, o zamanlar şimdi batık olan bankalar da yüksek faiz veriyordu.
Keza, o zamanlar Banker Kastelli türü oluşumlar vardı.
Bunun adına da piyasanın köpüğünü almak diyorlar. Bu köpüğü geçti, köpük banyosunu geçti, bol bulduğun köpüğü popona sürmek oldu.
Çok basit:
Boğaz’da en pahalı yalı, 1985 gibi 1, 1995 gibi 10, 2005 gibi 100 milyon dolar idi, bugünkü paralarla. Yurtdışında 1 milyar dolarlık ev bile var. Ev lan bu, altın kaplasan ne olur?
İronik olan şey, o 1 milyar dolarlık evi alacak olanın, 10 veya 100 milyarı değil, 1 milyarı olması ve o evi almak ve yaşamını aynen sürdürmek için de, 1 milyar dolar daha borçlanması.
Türkiye piyasalarının son 15 yıllık özeti şu:
500 milyar kuşkulu kredi var. 50 milyarı kesin battı ve tahsilat şirketlerine satıldı. Tabii ki o tahsilatın nasıl yapılacağını tahayyül etmek çok kolay ama burada yazmayalım onu.
Bitcoin de oraya gidiyor bizce.
Olacak olan özetle şudur:
Piyasa küçültülecektir. Küçülmeden önce, fıştıklama yapıp, köpüğü alınacak paranın havuzunu büyütüyorlar yalnızca.
Acı olan bunun 1987, 1994, 2001 ve 2008’de de aynen böyle  olmuşluğu.
Dünya’nın lümpen halkları sınıf atlama hayali ile, çarşıdaki pirince değil, pastaya giderken, evdeki bulgurdan olmak üzereler.
AKP döneminin özeti budur ama o dönem son liberal dönemdi.
Yıkılanları toplama işini de, CHP’nin üzerine yıkacaklar.
Aazz sooraaa…

(7Aralık 2017)

Hiç yorum yok: