Özdeyişin
bilinen durumu, donanmanın en yavaş gemisinin hızıyla gittiğidir.
Gemiler
birbirinden ayrıysa, bu doğrudur.
Gemiler
birbirine bağlıysa, bu doğru değildir.
En ağır
gemi en yavaş gider, en hafif gemi en hızlı gider ilkesiyle; ağırlık ve hız
katsayılarını, sırasıyla 4, 3, 2, 1 ve 1, 2, 3, 4 sayalım.
Yani, bu
donanmada ortalama ağırlık 2,5’ta ve ortalama hız 2,5’ta demek olur.
Gemiler
birbirine bağlıyken ise, momentumları şunlar olarak, (4 + 6 + 6 + 4) = 20 / 10,
o da eşittir 2 hız eder. En yavaş hız olan 1 değil yani. 2,5’tan çok çok az
yani.
Dolayısıyla
bu bir savaş stratejisi, dolayısıyla bu bir felaket stratejisi olmakta.
Görüldüğü gibi, işin içine ek malzeme değil, ek akıl sokarak, yeni çözümler
üretilebilmekte.
Bunun,
toplumun en aptal bireyinin hızıyla ortalama hızda hareket ettiği ve daha
zekiler, daha aptalları geçici de olsa, biraz olsun daha zekileştirdiği için,
aptalları zekilerin arasına değil, aslında daha az bulunan zekileri aptalların arasına katarak biraz olsun çözüm yaratılabileceği
anlamına geldiğini vurgulamak isteriz.
Ki bu
bir felaket yönetimi biçimidir.
Hemen
tüm felaketlerde bunu yapmak işe yarar.
Kenya’daki
market baskınında zeki bir profesyonel, 50 kişiyi önüne katıp, sağ salim
kurtarabilmiştir örneğin. Tabii, salak kitle de zekinin sözünü dinlemiştir. Bir
de söz dinlemeyen salak kitle vardır.
Zekayı
bilgi olarak da okuyabiliriz.
Zekayı
ve bilgiyi, sağduyu ve sükunet olarak da okuyabiliriz.
Ha,
gemileri bağlamak demek, aptalların zekilere tabi olması demektir, zekilerin
aptallara tabi olması değildir bu arada.
Bunu söylemek
gerekmezdi ama bazıları için gerekir.
Ortalama
kari dediğin, epeyi aptaldır ve epeyi cahildir çünkü.
(24 Aralık 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder