Haber
şöyle:
“Sosyal
medyada yayılan fotoğraflarda, başkent sakinlerinin patlama sesinin ardından
binaları terk ederek sokağa çıktığı görüldü.”
Bu
davranışın anlamı doğrudan, ben salağım ve öldürülmek istiyorum, demektir.
Sözkonusu
olan felaket, füzeyle vurulmuş bir füze.
Füze
vurulduktan sonra da, vurulamasaydı, 2 füze birden düştükten sonra da, sokağa
çıkmak kendini hedef yapmaktır. Füze dediğin, sığınağın veya bodrum katının
duvarını nadiren delebilir.
Yani bu
durumda, dışarıya çıkmayacaksın, içerinin en derin köşesine kaçacaksın.
Ayrıca,
çıkış noktalarının da iyice göreceksin ki, olur da çökme filan olur, o zaman da
dışarı çıkabilesin.
Yani:
Bir
bomba varsa, bir diğeri her zaman vardır (burada hem vuran, hem vurulan füze
olarak, artı bugün değilse, yarın yeni füzeler olarak, çünkü artık 1 değil, 2,
4, 8 gibi 2’nin üsleri sayıda saldırı oluyor.
Bombanın
patladığı yöne doğru asla gidilmez. İkincisi varsa, onun yakınına atılır
genelde.
Telefon
kullanmak, kendini elektronik hedef kılmaktır. Bomba / füze patlamışsa, en
ilkel teknolojiye geri dönmek, en evla davranış biçimidir.
Bu
olayı, yaşadıktan onra, gidip füze patlamasından yapılacaklar hakkında, sivil
savunma kursuna katılman gerekir.
Vb, vb…
Yalelli
yalel Arap’ın bunlarını hiçbirini yapmayacağı kesin, çünkü yapılmaması gerekeni
yapıp, yapılması gerekeni yapmadığı kesin.
(19 Aralık 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder