Leni
Riefenstahl, 1930’lu yıllarda, Hitler’le işbirliği yapan, bunun için de, 2.
Dünya Savaşı ertesinde yargılanmış ve suçlu bulunmamış Alman bir kadın sinemacı
idi.
Margaret
von Trotta, adından da anlaşılabileceği gibi, aristokrat kökenli, 1980’lerden
2010’lara, zellikle kadın konusunda, tarafsız filmler yapabilmiş, Almanbir
kadın sinemacı. Özellikle Rosa Luxuemburg’u ve Hannah Arendt’i anlatan (ki
bunların ikisi de kadındı) filmleri özellikle önerilir. Kendisi, Lili Marlene
ve Mari Braun (biseksüel bir erkek Alman yönetmen tarafından yaratılmış) kadın
tiplemelerinin tezleri ve antitezleri sayılabilir.
Burada
soru kipleri:
Trotta’nın
maddi özgürlüğü var. Zengin bir aileden geldiği için, istediği filmi yapmaya
parası yetiyor. Bunun için mi başarılıydı?
Bizce
hayır. Paraca rahat olan ne tek erkek, ne de tek kadın yönetmen kendisi. Onlar,
böylesine özgür filmler yapmadılar da, yapamadılar da.
Sisteme
entegre olmanın veya olmamanın formülü nedir veya var mı?
Yalnızca
beyin, zihin, kişilik, vd mi?
Bir soru
da şu:
Trotta,
2. Dünya Savaşı’nda etliye sütlüye karışmadan, askere alınmadan, kıtlıkta aç
kalmadan istediği filmi çekip saklayabilir miydi, olmadı, istediği gibi yazabilir
miydi?
Ya da
yazar mıydı? Yazmayı yeğler miydi? Yoksa, onu savaş gibi olağanüstü koşullar
bozabilir miydi?
Trotta’nın
yaratıcılık ve anlatı kalıbı sınırları var. Yine de, dürüst olabildiğini
söyleyebiliriz. Bir de bağlanmadığını ve entelejensiya olmadığını. Hata
yapmışsa da, bu onun kendi hatası oldu.
İşte
asıl sorumuz burada:
Böyle
kaç kişi, kaç yılda, kaç kilometre kare alanda, sanat tarihini yeniden
yaratabilirdi?
Ya da:
Trotta,
1945-2015 dönemi Almanya’sını kurtarabildi mi?
Bizce
hayır.
Eğer
Fassbinder, terör ve internet konularını anlatabilmeyi becerebilseydi, evete
epeyi yaklaşacaktık ama öyle olmadı.
Trotta
da, kişiliğini çok iyi anladığımı sandığım Arendt’i yansıtırken epeyi aksamış
bizce.
Demek ki
çıkarsama şu:
İyi
yapabildiğin işleri yapıp, iyi anlatabildiğin konuları anlatıp, kötü çıkan
işlerini piyasaya sürmeyip, tarihi boşaltıp, ortalığı biraz olsun
temizleyebilirsin.
Demek ki
geleceğin sinemacıları bunları yapacaklar.
(6 Aralık 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder