Kiberne,
Eski Yunanca’da dümen yekesi demekmiş. Yeke, gemiyi rotasında tutan bir denge
aracıdır. İngilizce’deki ‘govern’ (yönetmek) sözcüğünün de oradan geldiği
düşünülür.
Sibernetik
denilen bilim dalı veya bilgi disiplini de, bütünlerin eksi geri-beslemeler ile nasıl dengede ve/ya birarada tutulduğunun
kurallarını inceler.
Devlet
de böyle bir şey:
Denetleyebileceği
öğeleri denetleyerek, kendi varlığını
belli bir denge aralığında tutma çabasında sibernetik bir bütün.
Toplumsal
dengesizliklerin toplumu ve/ya devleti dağıttığını da tarihten biliyoruz.
İronik
olan şu durumlar bütünü:
Genelde
3 standart sapma ötesinde yer alan ama her zaman öyle olması gerekmediği ortaya
çıkan marjinaller ve/ya ayrallar, eğer belli bir aralıkta değişim getirirlerse,
toplum değişerek evriliyor. Dengede kalıyor yani.
Hiç
olmazlarsa, toplum statikleşip, kendi üzerine çöküp ölüyor.
Eğer
marinaller abartırlarsa, toplum parçalara ayrılarak dağılıp gidiyor.
Bizim
yarı gözlem, yarı çıkarsama tezimiz şu:
Tarihteki
devlet oluşumları, yolları birbirini kesebilen biçimdeki Verhulst denklemleri ile bunlar arasında işleyerek, belli belirgin
formlara odaklanıp / yoğunlaşıp yeniden formsuzluğa dağılıyor. Tarihsel çöküş
ve çıkış dönemleri ardışıklığı da, böyleliği destekliyor.
Bizim
devam tezimiz ise, bunların osilatif (gelişli gidişli) olduğu yönünde.
Yani, en
önemli çıkarım olarak:
Marjinaller
de, tıpkı normallik ve normaller gibi marjinalliği öldürebiliyor ki örnek
olarak, çok tutucu 1945 öncesi kuşakların 2 dünya savaşı yaratıp, geleneklerinin
çöküp, 1968 kuşağını doğurmuşluğu, ardından da onların çocuklarının hiç
özgürlükçü olmaması ardılının gelmesi, gibi düşünebiliriz bunu orta vadede.
Benim
de, son 3 yıllık devlet yokluğundaki gözlemci anarşist konumumun, devletsizliği
giderek daha çok eleştirmesi de benzer bir durum bence. Arkasından aşırı sert devletçi bir dönem gelecek,
ondan çekiniyorum.
Eğer,
1968’liler ve 1978’liler devrim yapmakla uğraşmak yerine, sosyal demokrasiyi yerleştirseler idi, böyle olmayacaktı.
Ama bu,
AB için geçerli değil. Onlar, 5-10 kere sosyal demokrasiyi yaratıp yok ettiler
çünkü. Sonuçta, emperyalist Blair ve Hollande örnekleri var elimizde.
(4 Aralık 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder