Oh yahu.
Sonunda, işe yarar bir gazeteci çıktı karşıma.
Bu haber
metninde yazılanlar, davanın sonucunu asıl belirleyecek olan ayrıntılar. ABD
hukuk sisteminin günümüzde nasıl işlediğine ilişkin çok az bilgimiz var. Hukuk,
ülkeden ülkeye değişen görelikte. Türk hukuk sistemine ters gelen bir sürü şey
var: Jüriden tek kişiyi sanık olarak paravan yapmaya kadar.
4
senedir New York’ta yaşayan ve finansla uğraşan genç bir erkek izleyici şöyle
demiş:
“Sarraf’ı
bizzat kendi ifadeleri ile görerek dinlemek, uluslararası medyada yer alan
haberleri takip etmekten daha ilginç. Mahkemede anı yaşıyorum. Tarihi bir an
çünkü ciddi sonuçları olabilecek bir dava. Sarraf’ı dinliyoruz ama yargılanan
bir ülke var, Türk ekonomisine ciddi etkileri olabilir. Sırf Türkiye de değil,
Çin, İran, Dubai konuşuluyor.”
İşte bu.
Not:
Burada, Çin gaf yapmış. Olayı kendi sınırları içinde yapmaktansa, Türkiye’ye
gelip, Çin banka şubesi açmıx. Bu, özrü kabahatinden büyük durumu.
Ancak,
burada hiçbir ülke yargılanmıyor. O, bir algı yanılgısı.
Burada;
tek bir insanı mahkum ettirmek üzerinden (ki o da en kolay mahkum edilebilir
ve/ya ilk avlanmış olarak kurban), sonraki onlarca davaya mesnet ve içitihat
yaratma durumu var.
Burada
aksayan zihniyet, bunların Trump sonrasına kalabilecekliği ve bu, neresinden
bakarsan bak, başkana ve oligarklara bağlı gidişi olan bir dava.
Belli ki
Atilla üzerinden birilerini gözlerine kestirmişler. Savcı, işini sağlama
almadan işe girişmez. Adamlar, jürinin bireylerine bile etkide
bulunabiliyorlar, dolaylı da olsa.
Sonuçta
duruşmalar, yılbaşı tatilinden önce sonuçlanacak ama ardışık sonuçların gelmesi
yıllar alacak ve gelebilecekler mi belli değil.
Atilla
suçlu kararı çıkarsa, uluslararası av başlayacak. Gerekirse, Interpol’ün TC-içi
avı da.
Atilla
suçsuz kararı çıkarsa, AKP çok yıl daha başımızda.
O
nedenlerle, davadaki ayrıntılar gelecekte davaya baktığımızda bize bazı seyir
ipuçları verecektir ve ayrıntılar kalabalığı içinde belki de biz şu an onları
göremiyoruzdur.
Şebnem
Arsu’nun eline sağlık. 2,5 yıldır ilk kez bir metni ilk satırından son satırına
dek, seve seve okudum.
(6 Aralık 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder