Cuma, Temmuz 21, 2017

Cem Yılmaz 'Out'

Bu lafa bayılıyorum, nereye çeksen geliyor:
Avuta çıktı, uyar.
Trend’de ‘out’, uyar.
Kırmızı kart, ‘out’ uyar.
İnternette / sosyal medyada ‘out’, terk ve trend düşüşü uyar.
Yılmaz, 1990 sonrasıki yeni kuşak tolkşovcuların ikinci altkuşağına mensup. Birinci kuşak, Aziz Üstel’i falan içeriyordu, onlar daha hızlı avuta çıktılar.
Aynı altkuşağa mensup Beyaz ve Bayülgen, Yılmaz’dan önce avuta çıktı. Yılmaz, Boğaziçi’li olmanın üfürüğüyle, ezeli-ebedi ergen esprilerini daha uzun süre yürütebildi.
Yılmaz, bu rüzgarla yedikçe yedi, şiştikçe şişti, patlama noktasına geldi: Göbeği de, egosu da.
Sonra hayat onun da gazını almaya, rüzgarını çekmeye başladı.
E o da napsın? Araba yaptı olmadı, sevgili yaptı olmadı. Bari, sosyal medya hesabını kapatayım da, reklam olsun dedi.
Konuyla ilgili en güzel espriyi, çoğunluk olduğu üzere Zaytung yapmış:
“Cem Yılmaz'ın Twitter hesabı yarın saat 9'da @tesvikiyecamii'nde kilinan cenaze namazinin ardindan milyonlarca takipci ve binlerce yumurta esliginde son yolculuguna ugurlanacak...”
Yumurta kısmı beni bitirdi, çünkü onu hep yumurta yağmuruna tutmak istemişimdir, çürük olması gerekmez.
Yahu be adam, sen Gırgır ekolünden gelmişsin. Orada en son bulunacak şey cıvıklıktır.
Kalktın, peek bi kürtçe-şive’leşen Yılmaz Erdoğan ile de kanka oldun.
Senin konumun ne be abi? Beynin var mı be abi?
Abi dediğime bakmayın, ben ondan büyüğüm, üstelik ben de BÜ mezunuyum.
Leman’da sözlü espri yayınlatmışlığım da var. Üstündağ tarzı yani.
Yani, bunları deme hakkım var yani.
Yılmaz’ı yumurtalıyoruz o zaman yani.

(19 Temmuz 2017)

Hiç yorum yok: