Çanların
Suriyeliler için çalmaya başladığını imler bir şeydir.
Sözlük’te
bir konuda genelde % 40-60 veya 60-40 lehte-aleyhte olunur.
Bu
başlıkta 200’de 180-190 Suriyeliler aleyhinde.
Anımsayalım:
Benzeri
bir durum, 1993 gibi, Afrikalılar’a yapılmış, Beyoğlu’nda gözümün önünde bir
Afrikalı linç edilmiş, hepsi de Silopi’ye toplama kampına / mülteci kampına
sürülmüştü.
Ne oldu
sonra?
Yıl
2017. Parfüm ve kol saatı tekeli Afrikalılar’da Dolapdere’de ne Kürtler, ne de
Çingeneler, onları silemedi piyasadan, dayak zoruyla bile.
Kendi
gettolarını kurdular. Örgütlendiler.
Aynı
şeyi, uzun vadede Suriyeliler’in yapabileceği kasınısında sayılmam, çünkü yine
gözümün önünde zengin Suriyeli fakir-dilenci Suriyeli’ye para vermiyor, Türkler
veriyorlar.
Buradaki
vurgu, Yeni Orta Çağ’daki lümpen halkların neo-lümpenliği ve lümenliğin
neo-barbarlık formunda tüm Dünya’yı işgal ve istila etmesi. Hem de işgal ve
istila edenlerin onayı, hatta arzusu ve talebiyle.
Roma,
Attila’ya kendi topraklarında eğitim verdi.
Almanya
Alamancı Türkler’i aldı, 50-55 yıl sonra bugün ülkesinde kaç tane Türk veya
çift pasaportlu var, onu bilmiyor.
Bugünün
Avrupa’sında ortadan kuzeye gittikçe, % 10’dan 207ye çıkan bir 1.+2. kuşak
göçmen durumu var. İskandinavlar karakafalı olmak üzereler ve buna henüz
aymadılar.
Türkiye’de
yeni dönem kitlesel göçü olarak, 1980’deki 1 milyon İranlı’dan başlayarak
birkaç 10 milyon müteci aldı. Çoğu gitti, azı kaldı. Ancak. Hepsi transitti ve
1990-2015 arasında Türkiye’den her yıl ortalama 250 bin kişi göçmen olarak
batıya geçti.
3 milyon
Suriyeli ise en büyük sayı ve gidecek gibi de değiller. AB’nin tutumu ortada.
Eğer, hepsi sınırdışı edilirse, yarısı 2-3 yıl içinde yok edilir.
Bu
konuda tarihe ve geleceğe yönelik bir im koyalım istedik. Nokta.
Dipnot:
Parkta
bir evsiz olarak Suriyeliler ile birlikte yatmış ve onları doğrudan-içeriden
gözlemiş biri olarak, ben de onlara antipatiyle bakıyorum. Ancak, ya onları
almayacaksın (ve savaş alanlarında ölecekler-di), ya da onların sorumluğunu
üstleneceksin: Devlet olmak, bu demek çünkü.
(3 Temmuz 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder