(Önnot:
Bu metin, konu hakkında bana 22.07.17’de bir soru sorulduğu ve bir internet
forumunda konu tartışıldığı için yazıldı.)
Sevan
Nişanyan konusunu bana dün bir kişi sordu. Onun için kullandığım deyim, 'ünü
seven' oldu. 'Ünlüler', Wright Mills'in kullandığı anlamda, iktidar
seçkinlerinin yarattığı, fıştıkladığı, rol modeli yaptığı; manken, futbolcu
gibi kişilerin yanısıra, entellektüel olabilecekken, hakim değer yargılarına
bağlanıp, entelejensiya olan kişileri de içeren bir altsınıftır. Daha çok
medyacılara bağlıdırlar. Onları ünlü eden medyadır çünkü, kendi adlarını öyle
koyan liberal demokrat köşe yazarları gibi. Bunun dışında, işçi sınıfına da
olsa, herhangi bir yere veya bir şeye bağlanan tüm entellektüellere, ‘entellektüel’
değil, ‘entelejensiya’ denir. Bu deyimi, Svetlana Oğuz Atay için, 'devlete
bağlanan' anlamında kullanmıştır. Malum, o dönemde Gorki de, SSCB'ye ve
Stalin'e, kısaca iktidara bağlanmıştı. Burada bağlanmamak, özgürlüğünden vazgeçmemek anlamı taşıyor. Onun köleliği de,
ünseverlik olmakta: Ünlü kalacağım diye, son röportajlarında başkalarının
canını yakacak bilgiler verdi örneğin.
Bunun
dışında kişisel yaşamında ne herze yediği beni ilgilendirmez. Sağ kalmak, hemen
her insanın hakkıdır ve o da sağ kalmayı seçti.
Not:
Türkçe'nin etimoloji sözlüğünü yazabilmek için, onu yazmaya başladığında var olan
250 bin sözcüğü, bunun dışında hiç var olmamış Gürcüce, Ladinoca (Eski
İspanyolca / Latince), Ermenice ve Yunanca alfabeli Türkçe (kitapları / ) sözlükleri taramış olmak gerekli. Artı,
tarihte Anadolu'da var olmuş 4 Ermenice'yi bilmek de gerekli. Onun çabası,
bunların % 1'ini bile içermeyen bir ürün idi ve bu durum, kitapta
belirtilmemişti. 'Bilmez, bilmediğini bilmez insan'ı ben entellektüel sayamam;
çünkü entellektüel, bilginin de, biyografisinin de, tarihin de bilincinde olan
kişidir.
(23 Temmuz 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder