Geçenlerde
bir müşterim, eskiye yönelik uygun bir sözlük arıyordu. Ben de ona, 1900’lerden
başlayarak kabaca Türkçe sözlüklerinin sırasını ve tarihini anlattım. Dinledi
ama anlamadı.
Anlamadığı
şuydu:
Bugünkü
Türkçe sözlüklerdeki sözcüklerin % 95 gibisi, son 90 yılda yaratılmıştır.
Bu
sözcük yaratımı, tümdengelimseldir. Tümevarımsal olarak birçok eski Türkçe’nin
kurallarından genelleme ve çıkarsama ile türetilmiştir. Yani, aslında öyle
olmayan biçimde, o kök sözcük için pek kullanılmayan bir soneki o kök sözcükte
kullanıp, sözcük türetme yolu. Bu da, bin kök sözcükle yüz sonek çarpımı
sonucunda 100 bin sözcük eder.
Bu bir.
Bir de
Türkçe’deki sözcük sayısı konusu var:
Solcuların
bile öyle olduğunu önesürdüğü dönemlerde bile, ister henüz derlenmiş olsun veya
olmasın, yine yüz binin üstünde sözcük vardı. Yalnızca Derleme Sözlüğü’nde
ondan çok var zaten. Nasıl ki ebegümeci otunun Anadolu’da 25 ayrı adı daha
varsa, aynı sözcükte farklı bölgelerde farklı anlamlarda kullanılmış. Sözünü
ettiğimizse, yalnızca sözcük başlığı sayısı.
Ötüken’in
250 bin sözcüklük büyük sözlüğü, bu dediğimizin dışında kalır. Çünkü o, diğer
Türkçe ailesi dillerinin de sözcüklerini içerir. Dolayısıyla, yine göreli daha
küçük hacimli kalır.
Bizim
kastettiğimiz, 1930 ertesinde taranan, derlenen, kurumca yaratılan, yazarlarca
yaratılan sözcük sayısının 200 bini bulacak olması. Oysa, en büyük sözlüklerde,
arakesitleri % 100 olmamak üzere, 50 bin sözcük var. Eski TDK uzmanlık
sözlüklerinin basım hakkı hala o kurumda sanırım ki o da onları özellikle
basmıyor.
İşte bu
200 bin sözcüğün 190 bini son 90 yılda yaratıldı veya toparlandı diyoruz.
Yeni
Türkçe’nin özet tarihçesi budur.
(18 Temmuz 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder