Uzun
yürüyüş başladığında, sırasında ve sonunda epeyi şey düşündüm:
Sıfır:
Kılıçdaroğlu7nun sufle aldığını, bunu tek başına düşünecek kapasitede
olmadığının çünkü bir sivil toplum ve bir sivil itaatsizlik eylem için tam
memur zihniyette ve ankaralı hazırolsal
zihniyette olduğunu.
Bir:
Tarih olarak ramazan ayının seçiminin uygunuz olduğunu.
İki: 100
bin ile başlayıp, on beş x yüz bin = 1,5 milyon ile bitirmenin feci sakil
olduğunu. Ya da yürüyüşe yarım katılanların katkıda değil, alayda
bulunduklarını.
Üç:
Kendileri için yürüyüşe katılanların da, benzeri durumda olduklarını.
Dört:
Herkesi çağırıp da, Lgbti’leri çağırmamalarının berbat olduğunu.
Beş: 9
Temmuz geçip de, 15 Temmuz için AKP’nin tasarladıkları ortaya çıkınca, bunun
tümüyle bir ön-önlem olduğunu.
15
Temmuz 2017’de sokaktaydım ve AKP’nin en azından İstanbul genelinde bu iş için
feci çuvalladığını gördüm. Toparlayıp adam getirmeyi kastetmiyorum, AKP’li
seçmen bile olsalar, insanların yaz sıcağında bu işten çook uzakta olduğunu. 2
yıl sonra Gezi için toplanamayanlardan hiçbir farkları yok, balık hafızalılar.
Böylelikle,
9 ve 15 Temmuz, ilk golü kimin attığının ve ilk miting kimin topladığının
öneminin olmadığı, 2 nitel benzerlikte ve maçın sonucunu berabere kılan bir
ikili yaşanmış oldu.
Referandum
ve 9 Temmuz ile CHP, 15 Temmuz 2016 ve 2017 ile AKP, maçı 2-2 yaptı da
denebilir.
Ancak,
kalkıp da mitingden 4 gün sonra kabineyi epeyi değiştirirsen, gol tehlikesini
kendi defans oyuncun yaratmış olur: Hele hele, eski MHP’li oğul Türkeş’i kabine
dışında bırakırsan.
Gülen,
Erdoğan’a elini uzattı. Bu, herhalde teslimiyet değil. Bir numara dönecek. Ki
bence bu da sufle.
İronik
olan durum, MHP bile 3 koldan risk yaratırken, HDP’nin kendini açmaza
kilitlemesi. 2016’da sivil direniş yaratmamış bir HDP düşünün, ne demek
istediğim anlaşılır olsun.
Küçük
olasılık olarak, eğer MHP yeniden birleşirse, CHP ve MHP’nin, HDP’nin meclis dışında
kalmasıyla, mecliste çoğunluğu yakalaması var.
Büyük
olasılık olarak ise, MHP’nin yediği kazıklara ayması ve işbirliğinden
vazgeçmesi var.
Bunların
dışında, AKP’yi 2019 genel seçiminden önce kimse götüremez, uluslararası camia
hariç. Onlar da pek ağırdan alıyor be amcası. Bir şeyleri kolluyorlar ama neyi
belli değil.
O
nedenle özetle maç hala berabere.
Bu,
olumlu mu, olumsuz mu, hah işte onu yakın zaman gösterecek.
(19 Temmuz 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder