Cuma, Temmuz 21, 2017

9 ve 15 Temmuz 2017: Kılıçdaroğlu-Erdoğan: 1-1

Uzun yürüyüş başladığında, sırasında ve sonunda epeyi şey düşündüm:
Sıfır: Kılıçdaroğlu7nun sufle aldığını, bunu tek başına düşünecek kapasitede olmadığının çünkü bir sivil toplum ve bir sivil itaatsizlik eylem için tam memur zihniyette ve ankaralı hazırolsal zihniyette olduğunu.
Bir: Tarih olarak ramazan ayının seçiminin uygunuz olduğunu.
İki: 100 bin ile başlayıp, on beş x yüz bin = 1,5 milyon ile bitirmenin feci sakil olduğunu. Ya da yürüyüşe yarım katılanların katkıda değil, alayda bulunduklarını.
Üç: Kendileri için yürüyüşe katılanların da, benzeri durumda olduklarını.
Dört: Herkesi çağırıp da, Lgbti’leri çağırmamalarının berbat olduğunu.
Beş: 9 Temmuz geçip de, 15 Temmuz için AKP’nin tasarladıkları ortaya çıkınca, bunun tümüyle bir ön-önlem olduğunu.
15 Temmuz 2017’de sokaktaydım ve AKP’nin en azından İstanbul genelinde bu iş için feci çuvalladığını gördüm. Toparlayıp adam getirmeyi kastetmiyorum, AKP’li seçmen bile olsalar, insanların yaz sıcağında bu işten çook uzakta olduğunu. 2 yıl sonra Gezi için toplanamayanlardan hiçbir farkları yok, balık hafızalılar.
Böylelikle, 9 ve 15 Temmuz, ilk golü kimin attığının ve ilk miting kimin topladığının öneminin olmadığı, 2 nitel benzerlikte ve maçın sonucunu berabere kılan bir ikili yaşanmış oldu.
Referandum ve 9 Temmuz ile CHP, 15 Temmuz 2016 ve 2017 ile AKP, maçı 2-2 yaptı da denebilir.
Ancak, kalkıp da mitingden 4 gün sonra kabineyi epeyi değiştirirsen, gol tehlikesini kendi defans oyuncun yaratmış olur: Hele hele, eski MHP’li oğul Türkeş’i kabine dışında bırakırsan.
Gülen, Erdoğan’a elini uzattı. Bu, herhalde teslimiyet değil. Bir numara dönecek. Ki bence bu da sufle.
İronik olan durum, MHP bile 3 koldan risk yaratırken, HDP’nin kendini açmaza kilitlemesi. 2016’da sivil direniş yaratmamış bir HDP düşünün, ne demek istediğim anlaşılır olsun.
Küçük olasılık olarak, eğer MHP yeniden birleşirse, CHP ve MHP’nin, HDP’nin meclis dışında kalmasıyla, mecliste çoğunluğu yakalaması var.
Büyük olasılık olarak ise, MHP’nin yediği kazıklara ayması ve işbirliğinden vazgeçmesi var.
Bunların dışında, AKP’yi 2019 genel seçiminden önce kimse götüremez, uluslararası camia hariç. Onlar da pek ağırdan alıyor be amcası. Bir şeyleri kolluyorlar ama neyi belli değil.
O nedenle özetle maç hala berabere.
Bu, olumlu mu, olumsuz mu, hah işte onu yakın zaman gösterecek.

(19 Temmuz 2017)

Hiç yorum yok: