Önbilgi:
Sorular kalın harfli ve yanıtlar altında yer alıyor olacak.
1. Suriye’den IŞİD temizlendikten
sonra, Suriye kalıcı olarak bölünür mu ? Afganistan veya Vietnam’daki gibi süper
güçlerin birisinin ekonomik olarak zora girip çekilmesiyle savaş sonuçlanabilir
mi?
Suriye
fiilen zaten bölündü. Rusya Esed’in kalmasında ısrarcı ama Suriye’nin bütünlüğü
konusunda sonuna kadar ısrarcı olmayabilir. Pazarlık olacak yani, ABD ve Rusya
arasında. Koşut parametreler, Suriye’deki ve Irak’taki Kürtler’in devlet ilanı
veya ilansızlığı olarak da mevcut. ABD ve Rusya, sonucu tanımayabilirler ama
her ikisinin de bağımsızlık ilanına engel olamazlar. Sonra da kalkıp, onların
üzerine asker yollamazlar.
Dolayısıyla
Suriye’nin sonul haritası, 5 yıldan önce belli olmaz ve o da şimdiden
öngörülemez. Şu anda ayda bir harita değişiyor, yabancı basından izlenebilir
onlar.
Afganistan’daki
SSCB ve ABD, Vietnam’daki Fransa ve ABD güçlerinin savaşlarını, savaş evrimi
tarihi olarak okumak gerekli. Süper güçler, daha 1950’lerde bile sanıldığı
kadar süper hegemon değildi, 2017’de neredeyse hiç-hegemon gibi bir duruma
geldik. Şu anda Suriye’de doğrudan savaşan ABD veya Rusya askeri yok. 3. Dünya
Savaşçıkları dediğimiz biçimde, yerel güçleri birbirine düşürüyorlar. Bunun
nedeni, Barrett kökenli (Washington’un Yeni Haritası 1-2), tüketicileştirilemeyen halkların imhası gibi bir anlayış.
Ekonomik
krizler, savaşları başlatabilir de, bitirebilir de, her tarihte ikisinin de
örnekleri var. Dolayısıyla, Suriye’de savaşın sürmesi veya bitmesi, doğrudan
ekonomik krize veya düzlüğe bağlı değil.
2.Türkiye, Afrin'e girerse ne
olur? Amerika ve YPG, buna nasıl bir tepki verir?
Türkiye
şu anda Suriye’de, Irak’ta ve Katar’da: Kıbrıs’ı da say. Artık emperyalistçilik
oynuyor yani. AKP’nin ve Erdoğan’ın sürebilmesi bir tek savaşa bağlı artık ki
2015’ten sonra bu açıkseçik ortaya kondu.
ABD ve
YPG, Türkiye’nin Kuzey Suriye’deki ve Kuzey Irak’taki askeri varlığına zaten
karşı. Türkiye, durumu oldu bittiye getiriyor. NATO’daki askeri
vazgeçilmezliğiyle kumar oynuyor. Dolayısıyla, durumun salınacağını, Türkiye’nin
bir geri çekilip bir yeniden oralara gideceğini düşünüyorum. Konudaki hiçbir
tarafın 3-5 yıllık planının olmadığına ve herkesin günü gününe davrandığına
dikkat çekerim. O yüzden rasgelelik, yani belli bir panoramaya ulaşamama durumu
olacak gibi.
3.Yakın zamanda global bir
ekonomik krizin çıkma olasılığı nedir?
Bunu ben
dahil, epeyi gelecekbilimci tahmin ediyor. Ben, global krizi 2029’dan 2024 ABD
başkanlık seçiminin hemen ardına çektim. Friedman 2028 dedi. Başka biri
2018-2020 dedi. Bu denli kesinkes tarih belirlenebileceğini gelecekbilim
kuramları açısından sanmıyorum.
Ancak,
1980-2015 neo-global neo-liberalizmi bitti, bunu herkes biliyor ve söylüyor.
Geleceği o denli borçlandırdılar ki gelecek iflas etti şimdiden.
4.Sizce, Türkiye’yi önümüzdeki 10
sene içinde, hem ekonomik hem de siyasi olarak nasıl bir gelecek bekliyor?
Savaş, iç karışıklık veya ekonomik kriz ihtimali var mı?
Türkiye’yi
siyaseten ABD-AB destekli çakma bir sosyal demokrat iktidar bekliyor.
Türkiye’yi
askeri olarak emperyalizm bekliyor. Bir CHP milletvekili bile, Türkiye’nin
yurtdışında üs kurmasının övünülecek bir şey olduğunu belirtti.
Türkiye’yi
iktisadi olarak çöküş bekliyor. Resmen aç kalacağız, en azından nüfusun belli
bir bölümü. Kaos çıkacak.
Sonradan
ise, müflis müflis tasarrufa geri döneceğiz. 1975-2000 doğumlular, bu yokluğa
ölene dek uyum sağlayamayacaklar, 2. Dünya Savaşı ertesinde çöken geleneksel
ABD-AB toplumları gibi.
İç savaş
1984’ten beridir var, sürecek ama artık Kürtler sonul olarak yenildiler, o da
kesin. Türkiye’nin iç savaşa da gereksinimi var, o da kesin.
Dış
savaş 2015’ten beridir var ama küçük ölçeklerde. Bu macera ile Türkiye, 10-15 bin
genç ölü daha verecek yurtdışında.
Ekonomik
kriz de 2015’ten beridir, yavaş ısınan suda haşlanan kurbağa gibi, halkımızı
haşlıyor.
Şerh: Tüm
bunlar, 2. Cumhuriyet’i yaratacak, 2020 ertesinde % 50, 2030 ertesinde % 80
olasılıkla.
(2 Temmuz 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder