Pazar, Temmuz 02, 2017

Bir Okurun Soruları ve Yanıtları

Önbilgi: Sorular kalın harfli ve yanıtlar altında yer alıyor olacak.
1. Suriye’den IŞİD temizlendikten sonra, Suriye kalıcı olarak bölünür mu ? Afganistan veya Vietnam’daki gibi süper güçlerin birisinin ekonomik olarak zora girip çekilmesiyle savaş sonuçlanabilir mi?
Suriye fiilen zaten bölündü. Rusya Esed’in kalmasında ısrarcı ama Suriye’nin bütünlüğü konusunda sonuna kadar ısrarcı olmayabilir. Pazarlık olacak yani, ABD ve Rusya arasında. Koşut parametreler, Suriye’deki ve Irak’taki Kürtler’in devlet ilanı veya ilansızlığı olarak da mevcut. ABD ve Rusya, sonucu tanımayabilirler ama her ikisinin de bağımsızlık ilanına engel olamazlar. Sonra da kalkıp, onların üzerine asker yollamazlar.
Dolayısıyla Suriye’nin sonul haritası, 5 yıldan önce belli olmaz ve o da şimdiden öngörülemez. Şu anda ayda bir harita değişiyor, yabancı basından izlenebilir onlar.
Afganistan’daki SSCB ve ABD, Vietnam’daki Fransa ve ABD güçlerinin savaşlarını, savaş evrimi tarihi olarak okumak gerekli. Süper güçler, daha 1950’lerde bile sanıldığı kadar süper hegemon değildi, 2017’de neredeyse hiç-hegemon gibi bir duruma geldik. Şu anda Suriye’de doğrudan savaşan ABD veya Rusya askeri yok. 3. Dünya Savaşçıkları dediğimiz biçimde, yerel güçleri birbirine düşürüyorlar. Bunun nedeni, Barrett kökenli (Washington’un Yeni Haritası 1-2), tüketicileştirilemeyen halkların imhası gibi bir anlayış.
Ekonomik krizler, savaşları başlatabilir de, bitirebilir de, her tarihte ikisinin de örnekleri var. Dolayısıyla, Suriye’de savaşın sürmesi veya bitmesi, doğrudan ekonomik krize veya düzlüğe bağlı değil.
2.Türkiye, Afrin'e girerse ne olur? Amerika ve YPG, buna nasıl bir tepki verir?
Türkiye şu anda Suriye’de, Irak’ta ve Katar’da: Kıbrıs’ı da say. Artık emperyalistçilik oynuyor yani. AKP’nin ve Erdoğan’ın sürebilmesi bir tek savaşa bağlı artık ki 2015’ten sonra bu açıkseçik ortaya kondu.
ABD ve YPG, Türkiye’nin Kuzey Suriye’deki ve Kuzey Irak’taki askeri varlığına zaten karşı. Türkiye, durumu oldu bittiye getiriyor. NATO’daki askeri vazgeçilmezliğiyle kumar oynuyor. Dolayısıyla, durumun salınacağını, Türkiye’nin bir geri çekilip bir yeniden oralara gideceğini düşünüyorum. Konudaki hiçbir tarafın 3-5 yıllık planının olmadığına ve herkesin günü gününe davrandığına dikkat çekerim. O yüzden rasgelelik, yani belli bir panoramaya ulaşamama durumu olacak gibi.
3.Yakın zamanda global bir ekonomik krizin çıkma olasılığı nedir?
Bunu ben dahil, epeyi gelecekbilimci tahmin ediyor. Ben, global krizi 2029’dan 2024 ABD başkanlık seçiminin hemen ardına çektim. Friedman 2028 dedi. Başka biri 2018-2020 dedi. Bu denli kesinkes tarih belirlenebileceğini gelecekbilim kuramları açısından sanmıyorum.
Ancak, 1980-2015 neo-global neo-liberalizmi bitti, bunu herkes biliyor ve söylüyor. Geleceği o denli borçlandırdılar ki gelecek iflas etti şimdiden.
4.Sizce, Türkiye’yi önümüzdeki 10 sene içinde, hem ekonomik hem de siyasi olarak nasıl bir gelecek bekliyor? Savaş, iç karışıklık veya ekonomik kriz ihtimali var mı?
Türkiye’yi siyaseten ABD-AB destekli çakma bir sosyal demokrat iktidar bekliyor.
Türkiye’yi askeri olarak emperyalizm bekliyor. Bir CHP milletvekili bile, Türkiye’nin yurtdışında üs kurmasının övünülecek bir şey olduğunu belirtti.
Türkiye’yi iktisadi olarak çöküş bekliyor. Resmen aç kalacağız, en azından nüfusun belli bir bölümü. Kaos çıkacak.
Sonradan ise, müflis müflis tasarrufa geri döneceğiz. 1975-2000 doğumlular, bu yokluğa ölene dek uyum sağlayamayacaklar, 2. Dünya Savaşı ertesinde çöken geleneksel ABD-AB toplumları gibi.
İç savaş 1984’ten beridir var, sürecek ama artık Kürtler sonul olarak yenildiler, o da kesin. Türkiye’nin iç savaşa da gereksinimi var, o da kesin.
Dış savaş 2015’ten beridir var ama küçük ölçeklerde. Bu macera ile Türkiye, 10-15 bin genç ölü daha verecek yurtdışında.
Ekonomik kriz de 2015’ten beridir, yavaş ısınan suda haşlanan kurbağa gibi, halkımızı haşlıyor.
Şerh: Tüm bunlar, 2. Cumhuriyet’i yaratacak, 2020 ertesinde % 50, 2030 ertesinde % 80 olasılıkla.
(2 Temmuz 2017)

Hiç yorum yok: