Perşembe, Temmuz 13, 2017

En İyiler İlk Gitti

Öldüler yani…
Bu durum, içinde yaşadığı toplama kampındaki Museviler için, psikiyatrist Viktor Frankl’ın saptaması.
Sona-sağ kalanlar, en kötülerdi yani.
Kendilerine işkence yapanlar gibi, nazileştiler yani.
Sonra da gidip, İsrail’i kurdular yani.
Ancak:
Bu, 1968’li ve 1978’li solcular için de geçerliydi. Yani, sonradan dönmediler, zaten baştan zayıf karakterli idiler. Bugün onların bazıları ve ardılları, Türkiye’de 4 TKP’ye bölünebiliyor hala.
Sorun şu:
En iyiler, huem kötülüğe karşı dayanıklı değillerdi, hem de kendilerini ilk feda edecek denli çok kefaret ödeyecek entellektüelin alnındaki 32 puntoluk ‘keriz’ yazısını taşıyorlardı.
Bu, milliyetçiler ve şeriatçılar için de geçerli. Hala geçerli.
İşte bu başağı durumu, bir de yüzme bilmeyen kötücüklerin, yüzme bilen iyileri ve iyicikleri boğabilmesini artık tersine çevirme zamanı geldi.
O nedenle:
İyideki şeytani kötülüğün gerekliliği yerine ve zamanına geldik.
Gerçeğin çölüne ve kutbuna hoşgeldiniz.

(11 Temmuz 2017)

Hiç yorum yok: