Salı, Temmuz 04, 2017

Marjinaller, Yürüyüş, CHP-Kılıçdaroğlu, Gezi

Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşü başlangıçta fazla ilgi çekmedi. Gezi de öyle.
Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşüne sonradan, parça parça, az zamanlı / süreksiz katılan epeyi grup, kendi dertleri için yürüdü, CHP milletvekili üzerinden adalet arayışı için değil. Gezi’de de öyle.
Yürüyüşe katılan gruplardan biri, Fetöcülük’ten içeri alınan bir GS yöneticisi için yürüyen GS yönetiminde bir gruptu. Onların yürüdüğü günle aynı gün, Lgbti gurur yürüyüşü ikinci kez engellendi. Ve o kişi, bu yürüyüşlere tümden karşıydı.
Ara şerh:
İzmir Lgbti grupları, engelemeyle karşılaşmadan Haziran 2017 başında gurur yürüyüşlerini kazasız belasız eylediler. Burada, İzmir, İstanbul 1, İstanbul 2 gibi Lgbti’lerin 3 altkümeleşmesi durumu olmakta ki Dünya’da kutlama günleri farklı olabiliyor, tıpkı gökkuşağının Lgbti’lerden önce, epeyi farklı altkültür grubunun simgesi olmuşluğu gibi.
Bu karşılaştır-karşıtlaştır bizce önemli.
Biz bunu grup atomlaşması olarak görmüyoruz, daha çok grup bencilliği ve benmerkezliliği olarak görüyoruz: Her marjinal grup, kendi derdinin çözülmek için ilk önce geldiğini düşünüyor ve daha çok da hissediyor.
Devam:
Gezi’ye katılanlar da bu türden bir alt-farklılaşmışlık içindeydiler ve hiçbir zaman birleşmediler.
Kanıt:
Solcular kapitalist Müslümanlar’ın meydanda namaz kılmasına izin verdiler ama o namazı kılanlar gidip de anarşistlere destek vermediler.
Dolayısıyla son olaylar dizisinde bu, grup enstalasyonu oldu, grup atomizasyonu değil.
Zaten genelde kimse başkalarının derdiyle uğraşmaz bizde. Marjinaller de öyle. Geziciler de öyle.

(2-3 Temmuz 2017)

Hiç yorum yok: