Taksim
2013 olayları ertesinde, tüm Türkiye’de toplamda 1 milyon kişilik mitingler
yapıldı.
Yürüyüş
ertesinde Maltepe 2017’de 1 milyon kişi toplanacak diyelim.
Bunların
arakesiti ne olabilir?
Pek pek
10 bin kişi.
Çünkü:
Taksim’e
gitmek kolay, Maltepe’ye gitmek zor.
Çünkü
Taksim 2013, Taksim 2015’e ancak 100 kişiyi toplayabilmişti.
Çünkü
Taksim 2013 kuşağı artık çoluk çocuk sahibi ve artık Taksim’e zaten gelmiyor.
Çünkü
politik demografik altkümeleri farklı.
Ortak
yanları ne?
Yürüyüşe
başta katılan CHP’liler hariç (asılnad onların da bir bölümü dahil), hepsinin
slaktivist olması. Bu, işin nesnel yanı.
Herkesin
kendi derdi için bulunduğu yerde olması. Bu, işin öznel yanı.
Şerhler:
Bu,
bireysellik değil. ABD’liler bile bireyselci değil, modaya uyan cemaatçı,
dolayısıyla neo-cemaatı (dini anlamda değil, cem olmak, toplanmak anlamında).
Toplumsallık
ortadan kalkmadı. 1968’lilerin ve 1978’lilerde de olduğu üzere, basit bir şey
iken bile becerilemedi. Toplum, düşünen insanlardan ve bireylerden oluşur, bir
sürü değildir. Kitle psikolojisiyle mitinge gidilmez ama hep öyleydi ve hala da
öyle.
Yürüyüşün
en başından beridir aynı kanıdayım ve belirtiyorum:
CHP
beyhude bir parti.
2015-2045
arası beyhude bir dönem, Türkiye ve tüm Dünya için öyle.
Yani:
Netsek
neylesek zait.
İsteyen,
Bedreddin gibi, kendi idam hükmünü verir, ipe boynunu uzatır.
(7 Temmuz 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder