Bu tezi,
1982’de BBC için yapılan bir söyleşide Gürer Aykal müzik konusunda bir Alamancı
için özel, o tür insanlar için genel söylüyor. 1980 ertesiki arabesk ve Kemal
Sunal filmleri için cuk oturan bir saptama bu.
Bunun
karikatürdeki karşılığı Semih Balcıoğlu. Tümüyle ‘Türkiye’de misafir sanatçı’
modunda ve mudunda hep kendisi. Hani, Osmanlı efendisi modunu kakalıyor sayalım
ama o gömüleli çook oldu, o doğmadan önce yani.
Sıraya
uymadık ve fotoğraf / fotoğrafçı konusunu sona bıraktık.
Gültekin
Çizgen, turistik Türkiye posterleri
fotoğraflarıyla, tam da bunu yaptı. 1960’larda ve 1970’lerde ama 1980’lerde
değil, çünkü iktidarın rüzgarı, başka sanatçıların yelkenine üflüyordu o
yıllarda.
Çizgen,
turistik ama imajbankçı değil. Bunu
nedeni, fotoğrafa siyahbeyazla başladığı, o tarz ister istemez bir ağırbaşlılık
yarattığı, yani renklinin janjanlığı
onda olmadığı için böyle. Kendisinin 50 yıllık albümüne koyduğu en eski
fotoğraflarından anladık bunu.
Not: Boğaziçi
Üniversitesi 1978-1980 Armağan Tekdöner ve Nuri Bilge Ceylan fotoğrafçılığı
için, takvim fotoğrafı üzerinden bu
imajbank fotoğrafı sıfatı cuk oturuyor ki ben bu tarzı yakından ilk ikisinde
izledim. Artı, takvim fotoğrafçılığı 2000’a kadar falan dayandı.
Ara
Güler için de, bu sözcüğü arıyormuşum ve bulamıyormuşum.
Tam da
bu:
Türkiye’yi
turistik gözle görüp gösteren, kendi ve mesleksel yaşamının önemli bölümlerini
yurtdışında geçirmiş, hafif oryentalist, kendi ülkesinin imajlarını satmak için
çeken ama bunun da cılkını tam çıkarmayan fotoğrafçı türü: Tam da turistik
poster türü fotoğraf(çılık) bu işte. Ancak Güler, bunu siyahbeyazla da yapmış, o
kadar yani.
Burada, yabancılaşma veya entelejensiyalaşma sözkonusu edilmiyor. Satacak fotoğraf çekerken,
bir dönemin modasına takılıp kalıp,
moda değişince, kendi stilini değiştirememek kastediliyor. Çizgen ve Güler hala
öyle çekiyor çünkü. Biri 60, biri 70 yıldır.
Bir
açıdan bu süreklilik bir başarı. Yeni kuşaklarda ve fotoğrafçılarında, herhangi
bir konuda 10 yıl gibi uzun sürelerli süreklilik yok çünkü.
Eski
kuşakların poposu yerden kalkmıyor, yeni kuşakların poposu yere oturmuyor.
Hoca’nın
dediği gibi:
Bu işin
ortası yok mu?
(17 Temmuz 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder