Pazar, Temmuz 09, 2017

Millyet Blog, Ekşi Sözlük

Nisan 2006’da başlayan MB’a Ağustos 2006’da üye oldum ve ilk metnim yayınlandı.
MB, başlangıçta yazar kabulünde, aşırı ağırdan alıyordu, dolayısıyla ilk yazılar köşe yazısı gibi ve ondan daha üst düzeydeydi.
Son 3 yıl gibi, durum cıvıdı. Yazar sayısı 10 bini geçti, şu sıralar 15 bini geçmiştir herhalde.
Blog, apolitikleştirildi. Şu anda en çok okunan metinler, sarmısaklı limon suyunun faideleri ve diziler hakkında.
Yayınlanan metin sayısı, eskisinin yarısıyla üçte birine, okunma sayısı da yine aynı orana düştü.
Eski yazarlar küstü. Yaşlı yazar oranı düştü, genç yazar oranı arttı.
Benzeri süreçler, Ekşi Sözlük’ün de başına geldi.
Ekşi Sözlük, Wikipedia Türkiye olmak gibi bir amaçla başlatıldı. Hiçbir zaman o amaca doğru yol almadı.
Seks ve futbol hakkındakiler, en çok girdi yazılan ve en çok yorum alan metinler oldu.
Ekşi Sözlük’te nasıl yazar olunacağını hiç kavrayamadım. Başka bir sözlükte de, kavrayamadım.
Ancak eskisi, kuşkusuz yenisine oranla kurtarabilirdi.
En son, akıllı telefon uygulamalarıyla, Sözlük’ü Facebook ve İnstagram gibi, bir paylaşım sitesine çevirmişler.
Ezeli-ebedi ergen dediğim kullanıcıların, taa en başından beridir internetin baş belası olduğunu hiçbir site anlamak istemedi, ES de öyle.
ES, büyük bir hataya sahip:
Yazarlarının tamamına yakını, takma adlı, hem de abidik gubudik takma adlı. Yani, en acaip takma adı bulma gibi bir dertleri bile var yazarların.
Şerh: Tüm internet siteleri için yazıyorum: Adını saklayan biri, benim için baştan kendine yalan söyleme hakkını tanıyordur. Bunun, FB’a kadın profili koyan erkek olmaktan farkı yok. İsteyen biri, bugün kopyala-yapıştır ile ES’te yıllarca çok okunur yazar olur: Harflerin yeriyle oynarsa da, kimse bunu anlayamaz.
ES, MB’dan ders almaz, çünkü tipi değil ama çakma haber üzerinden ES’ün benzeri şeyleri yapagelen Onedio’nun epeyidir aşağıya doğru gittiğine dikkat etmesi gerekli. Yani, bu alemde okur açısından hiçbir site garantide değil.
MB ile ES’ü karşılaştırmam, her 2 tarafın da müritlerini gazabını çekebilir ama bu denli 5 benzemez 2 sitenin tıpatıp aynı yollardan geçmesi, alaturka internet tarihi açısından kayda geçilesi geldi bana.
Sonuç ne mi?
MB da silinecek, ES de.
Sorun şu:
Ahmet Altan veya Recep Bilginer gibi, 1 kitabıyla 1 milyon satılıp, sonra unutulmak var; Yaşar Kemal gibi, 1946-1996 arasındaki 50 yılda 1 kitabıyla 1 milyon satılıp, hep okunur kalmak var.
Aynı dert, yazarlar için internette önce de vardı yani. Nasıl ki e-kitap konusu, duruldu, yoruldu ve matbu kitabı yenemediyse, yazmanın (sanalınınki de dahil olmak üzere) her türlüsünün hali de, 500 küsur yıllık matbu kitaplar tarihinin sorunlarıyla aynen ve hala içiçe.
Yani:
ES’ten kaç matbu kitaplı yazar çıktı bilader?
ES kitabı da 0 satıyor bugün. Bugünkü yazarların sayısından da az sattıydı zaten.
Hiç kimse, yaş açısından ezeli-ebedi ergen olarak kalamıyor. İlk kuşakları, 40 yaşını geçti çoktan, şu an yaşlılık dertleriyle boğuşmaya başladılar bile: Beyinleri hala cüce, ayrı konu.

(7 Temmuz 2017)

Hiç yorum yok: