Biz
söyleyince kızıyorlar, sonra kendileri itiraf ediyorlar:
“HDP
Parti Sözcüsü Osman Baydamir, çözüm sürecinin sona ermesiyle ilgili,
"Açıkça söylüyorum, her iki taraf da hükümet de Kürtler de bir an önce
çatışma ortamının başlaması için çaba yürüttü. Her iki taraf da birbirine
güvenmiyordu ve çözüm sürecinin bitmesini istiyordu. Her ikisi de kendi
varlığının devamını çözüm sürecinin bitmesinde görüyordu" dedi.”
1 kerelik
olsa dert değil, son 34 yılda bu, her 2 tarafça da kezlerce yapıldı.
Çıkarına
uyacağını düşünen ve/ya o an kazanabileceğini sanan taraf, anından savaş
durumuna geçti yani.
Bu arada
on binlerce kişi öldü ne gam.
Her 2
taraf da savaş suçu işledi. Sorun, Kürt tarafının mahkum edilememesinde, çünkü
TC’nin aklına bu gelmedi. İşine gelmedi demiyoruz, aklına gelmedi.
TC
tarafı, 1993 dönemindeki faili meçhullerin ve kayıpların faillerinin bir
bölümünün Kürt tarafı olduğunu biliyordu.
Şu anki
durumsa hepten karışık:
Kürt
tarafında 4 ila 40 grup var.
Arap
tarafında 100-200 grup var.
Her an
taraf değiştirebilecek, birkaç on bin paralı asker var.
ABD ve
Rusya, bir bir tarafa gaz veriyor, bir başka tarafa: Parayı, silahı, askeri
bulan, hobarey savaşa giriyor. Sonra terazinin kefesi, başka bir tarafın
devreye sokulmasıyla oynuyor.
Bu;
Pakistan, Afganistan, Irak, Suriye için çook süredir geçerli. Taa Filipinler’de
veya Afrika’da durum pek farklı değil ama oralar çok tehlikeli olduğu ve pek
haberden sayılmadığı için, bilgi akışı olmuyor bize doğru.
Ancak
biz ne dedik?
Herşey
er veya geç ortaya çıkar yazılır.
Sorun, ‘tarih
yaşanırken yazılsın’da.
İşte
biz, onu yaptık.
Dipnot:
Baydemir,
2 tarafın da parti olarak kendilerini kullandığını, yani kendisinin
kullanılmasına izin verdiğini de ima etmiş olmuş.
(16 Temmuz 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder