Cumartesi, Ekim 07, 2017

Etti 4: Türkiye’nin Somali’deki Üssü

Bir haber:
“Türkiye de Eylül ayı sonunda, yurtdışındaki en büyük askeri üssünü Somali'de açtı.”
Suriye 2015, Irak 2015, Katar 2017, Somali 2017.
Etti 4.
Kuzey Kıbrıs 1974.
Etti 5.
Açımlama babında:
Kore 1954 türünde olduğu üzere, Idlib 2017’de de, Türk askerleri en riskli yerlerde savaşsınlar, diye sahaya sürülüyor, o kesin.
Ancak, İran ve Rusya ile o bölgeyi kıskaca almış bir Türkiye ile de, ne ABD, ne de AB başedebilir.
Artı: İran, Rusya, Türkiye, Dünya’nın en uzun süreyle savaşıp, hiçbir sonuca varmayan 3 ülkesidir aynı zamanda. 2016’da Türkiye, Rusya ile savaş durumundaydı. 2017 sonunda kanka oldular.
E, bunu ABD de yaptı, Fransa da, İngiltere de.
Eski taktik yani.
Yakın gelecekte, Güney Çin Denizi’nde Çin ve Japonya yapacak aynısını.
Kısa zaman aralıklarında işlevsel olabiliyor bu. O nedenle taktiksel zaten, stratejik değil.
Ancak, bu savaşsal yönelimlerin kısa vadeliliği ve küçük ölçekliliği, bizce belki 150 yıl Dünya’nın gündeminde hep / sürekli kalacak.
Ayrıca ABD, bugünkü gibi 48 değil, 7 eyalet iken, aynısın yapmıştı. Küçük ülkelerin küçük hesapları yani. İngiltere de, neredeyse 49 krallıktan oluşurken, aynısını yaptı: 7 Krallık denilen devlet, bugünkü adanın 7’de 1’inde idi (güneybatı).
E tabii, ABD de, İngiltere de iç savaş yaşadı aynı dönemlerde.
Rusya’nın ve Türkiye’nin iç terör sorunu var, İran’ın da yakında olacak, yapılacak yani. Benzeri durum yani.
3. Dünya Savaşçıkları’nın bizce 2015-2065 versiyonu böyle bir şey oldu bile:
Ana devletler, iç savaş tanımı üzerinden yanılmış devlet iken, emperyalistçilik oynayarak, müstakbel / yeni hegemon adayları olacak. Ara sıcak devletler, kabile ölçeğinde ve ölçütünde kendi aralarında japon kale orji takılacaklar: Libya ve Suriye bu durumda, Irak da böyle olacak gibi.
1648 Almanya’sının mağlup olunca 150 prensliğe bölünme öyküsü ise, Pakistan ve Suudi Arabistan için tasarlanıyor.
Bir zamanlar haritası ortada dolaşan yeni ve müstakbel BOP’i / GOP’u bir de böyle okumak gerekli diyoruz biz.
2011’den beridir Arap Baharı’nın hiçbir adımı fiilen işlemedi, yerine konan ikinci ve n’inci adımlar da işlemedi: Bu gerçeği, o zamanlar demokrasi sevinci gösterisi yapan yarım aydıncıklara ve çakma solcucuklara ithaf ediyoruz.
Yani:
Hegemonlar, kendi sonunu kendi getirir.
Hegemonların hegemon kalmak için yaptıkları, kendi sonunu getirir.
Yeni:
Tekkutuplu Dünya, yokkutuplu Dünya olur. (Bunun tarihte başka örneği var mı, ona bir bakmak gerekli.)
Sonuç:
Dünya’ya 200 değil, 125-150 devlet yetermiş. 300’e kadar yolu olduğu da kesin: Rusya 100 özerk bölgeden oluşuyor örneğin.
Bir üs aç, tarihi yere çak:
Tam Türk işi.
Ötüken’i bir terkettik, çıkış o çıkış, 150-160 devlet kurduk ve batırdık. Dakka bir gol bir olan bir iç savaşla başladı bu öykü.
40-50 Anadolu beyliğine gitti.
Batınca 44 devlet üreten Osmanlı’ya kadar vardı.
Ancak Türkler, ne 2 dünya savaşı çıkardı, ne 2 dünya devrimi yapmayı denedi.
1-150 devlet, tarihi bükemiyor ama 2 dünya savaşı da, 2 dünya devrimi de tarihi feci büktü.
Şimdi de, Rusya ürünü ilk uzay devleti Asgardia, ne NSA-CIA, ne de Interpol farkına varmadan, aynı biçimde geleceği büküyor.
Onu Türkler kurmadı ama, ilk 100 bin vatandaşından 5-10 bini Türk.
Asgardia ilk uydusunu yaptı ve fırlattı ama Türkler hiç kendi uydusunu yapamadı.
Somali’den başladık, geri kalan hepsini ekledik, sonra da  panoramayı karşılaştırdık ve karşıtlaştırdık.
Geçmişbilimden gelecekbilim ürettik yani.
Tarihte bunu ilk ve yalnızca biz yaptık, yapıyoruz, yapacağız galiba…

(7 Ekim 2017)

Hiç yorum yok: