Bir
haber:
“Türkiye
de Eylül ayı sonunda, yurtdışındaki en büyük askeri üssünü Somali'de açtı.”
Suriye
2015, Irak 2015, Katar 2017, Somali 2017.
Etti 4.
Kuzey
Kıbrıs 1974.
Etti 5.
Açımlama
babında:
Kore
1954 türünde olduğu üzere, Idlib 2017’de de, Türk askerleri en riskli yerlerde
savaşsınlar, diye sahaya sürülüyor, o kesin.
Ancak,
İran ve Rusya ile o bölgeyi kıskaca almış bir Türkiye ile de, ne ABD, ne de AB
başedebilir.
Artı:
İran, Rusya, Türkiye, Dünya’nın en uzun süreyle savaşıp, hiçbir sonuca varmayan
3 ülkesidir aynı zamanda. 2016’da Türkiye, Rusya ile savaş durumundaydı. 2017
sonunda kanka oldular.
E, bunu
ABD de yaptı, Fransa da, İngiltere de.
Eski
taktik yani.
Yakın
gelecekte, Güney Çin Denizi’nde Çin ve Japonya yapacak aynısını.
Kısa
zaman aralıklarında işlevsel olabiliyor bu. O nedenle taktiksel zaten,
stratejik değil.
Ancak,
bu savaşsal yönelimlerin kısa vadeliliği
ve küçük ölçekliliği, bizce belki 150 yıl Dünya’nın gündeminde hep /
sürekli kalacak.
Ayrıca
ABD, bugünkü gibi 48 değil, 7 eyalet iken, aynısın yapmıştı. Küçük ülkelerin küçük hesapları yani.
İngiltere de, neredeyse 49 krallıktan oluşurken, aynısını yaptı: 7 Krallık
denilen devlet, bugünkü adanın 7’de 1’inde idi (güneybatı).
E tabii,
ABD de, İngiltere de iç savaş yaşadı aynı dönemlerde.
Rusya’nın
ve Türkiye’nin iç terör sorunu var, İran’ın da yakında olacak, yapılacak yani.
Benzeri durum yani.
3. Dünya
Savaşçıkları’nın bizce 2015-2065 versiyonu böyle bir şey oldu bile:
Ana
devletler, iç savaş tanımı üzerinden yanılmış
devlet iken, emperyalistçilik
oynayarak, müstakbel / yeni hegemon
adayları olacak. Ara sıcak devletler, kabile ölçeğinde ve ölçütünde kendi
aralarında japon kale orji takılacaklar:
Libya ve Suriye bu durumda, Irak da böyle olacak gibi.
1648
Almanya’sının mağlup olunca 150 prensliğe bölünme öyküsü ise, Pakistan ve Suudi
Arabistan için tasarlanıyor.
Bir
zamanlar haritası ortada dolaşan yeni ve müstakbel BOP’i / GOP’u bir de böyle
okumak gerekli diyoruz biz.
2011’den
beridir Arap Baharı’nın hiçbir adımı
fiilen işlemedi, yerine konan ikinci ve n’inci adımlar da işlemedi: Bu gerçeği,
o zamanlar demokrasi sevinci gösterisi yapan yarım aydıncıklara ve çakma
solcucuklara ithaf ediyoruz.
Yani:
Hegemonlar,
kendi sonunu kendi getirir.
Hegemonların
hegemon kalmak için yaptıkları, kendi sonunu getirir.
Yeni:
Tekkutuplu Dünya, yokkutuplu
Dünya olur.
(Bunun tarihte başka örneği var mı, ona bir bakmak gerekli.)
Sonuç:
Dünya’ya
200 değil, 125-150 devlet yetermiş. 300’e kadar yolu olduğu da kesin: Rusya 100
özerk bölgeden oluşuyor örneğin.
Bir üs
aç, tarihi yere çak:
Tam Türk
işi.
Ötüken’i
bir terkettik, çıkış o çıkış, 150-160 devlet kurduk ve batırdık. Dakka bir gol
bir olan bir iç savaşla başladı bu öykü.
40-50
Anadolu beyliğine gitti.
Batınca 44
devlet üreten Osmanlı’ya kadar vardı.
Ancak
Türkler, ne 2 dünya savaşı çıkardı,
ne 2 dünya devrimi yapmayı denedi.
1-150
devlet, tarihi bükemiyor ama 2 dünya savaşı da, 2 dünya devrimi de tarihi feci
büktü.
Şimdi de,
Rusya ürünü ilk uzay devleti Asgardia,
ne NSA-CIA, ne de Interpol farkına varmadan, aynı biçimde geleceği büküyor.
Onu
Türkler kurmadı ama, ilk 100 bin vatandaşından 5-10 bini Türk.
Asgardia
ilk uydusunu yaptı ve fırlattı ama Türkler hiç kendi uydusunu yapamadı.
Somali’den
başladık, geri kalan hepsini ekledik, sonra da panoramayı karşılaştırdık ve karşıtlaştırdık.
Geçmişbilimden gelecekbilim
ürettik yani.
Tarihte
bunu ilk ve yalnızca biz yaptık, yapıyoruz, yapacağız galiba…
(7 Ekim 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder