Haber
şöyle:
“Sözcüklerin
Arap harflerinin düz, köşeli ve geometrik olarak kullanıldığı Kufi yazı türüyle
yazıldıklarına işaret eden Larsson, ''Vikingler, ölülerini elbise ve
mücevherleriyle gömüyordu. Mezarlarda üstlerine gümüş şeritlerle Allah ve Ali
ifadeleri işlenmiş bazı ipek giysiler ve kumaşlar bulduk. Keşif, heyecana neden
oldu. Bu ifadelerin işlendiği giysiler, genellikle ölünün başucuna konulmuş. Bu
ifadelere bazı yastıklarda da karşılaştık.'' dedi.”
Ama şu
yorum yanlış:
“Vikingler
ile İslam alemi arasındaki kültür alışverişine dikkati çeken Larsson, ''Rusya'nın
Volga Nehri boyunca İskandinavya ile Orta Asya arasında bir kültür alışverişi
vardı. Mezarlardan çıkan bu kumaşlar, ya ticaret yolu ile satın alınmış ya da
yağma yoluyla ele geçirilmiştir. Burada ilginç olan, kültür değişiminin göze
çarpmazı. Bazı kaynaklara göre, Müslüman Araplar, ticaret veya başka amaçlar
için Batı'ya yolculuk ediyordu.''
Araplar’ın
MS 800 gibi Bulgaristan’dan kuzeye çıktığına ilişkin kayıt yok ama aynı dönemde
Vikingler’in Anadolu’ya girdiğine ilişkin kayıt var, hatta İran’a ve hatta
Afganistan’a bile gitmişler. O zamanki Anadolu’da, Rize’den Adana’ya kadarki
bir sınırla kuzeyde Bizans, güneyde Abbasiler olmak üzere sınır var. Vikingler
bu ortamı geçmişler, geride sarışın Kürt bile bırakmışlar, Alman aşireti
örneğin gibi (bu ‘Alman’ adı da, aslen çok daha önceki Frank prensesi gelinden
geliyor da, denmekte ama Almanlar’a ‘Alman’ diyenler, bugünkü Fransa’ya o
zamanlar yerleşen o Franklar zaten, terslik var yani).
Vikingler’in
Avrupa’da ortalığı dümdüz etmesinde (bakınız dizi Vikingler), Hristiyanlık’ı
kabul etmeyince öldürülmelerinin de payı var. Ancak yine aynı yıllar, Ön
Asya’da Araplar’ın Arap milliyetçisi olup, Müslüman olmayanı öldürdüğü yıllar.
O yüzden de, batıya göçen Türkler’in bir bölümü, Hazarlar ile birleşip, Musevi
olup, eşkrallı bir devlet kuruyorlar arada ve kuzeyde (eşkralların biri Türk o
zamanlar).
Türkler
ise aynı dönemlerde; Romanya’da gibi Hristiyan, Doğu Ukrayna’da gibi Musevi,
Afganistan’da gibi Müslüman olmuşlar.
Kayıtlı
olmasa da, Türk-Viking karşılaşması olmuş olsa gerek bu koşullarda.
Bir de,
Hunlar döneminde ve hatta öncesinde, bugünkü Osetya’da Proto-Tatar-Viking
melezi olduğu sanılan Alanlar var ve Osetya yeni Alanya adını aldı (bizim
Alaiyye’den gelen Alanya anlamında değil ama bu).
Bu konu,
yazı ve merak eksikliği nedeniyle, bu zamanda bile eksik ve boş alanlı bir
konu.
Proto-Türkler’in
batıya ve Proto-Vikingler’in doğuya MS 400 öncesiki göçleri kanıtlı değil
henüz. Her ikisinin de birbirinden ayrı olarak, 400-500 senede bir
tekrarlandığı da tahmin ediliyor.
Kuzey
Avrupa’da sabit yerleşime, tarıma, kente geçiş MÖ 2000 gibi olmuş. Yani,
üzerinde tam çalışılmamış 2.400 yıl sözkonusu.
MS 1-400
arasında Baltık’tan Azak’a gelen Gotlar var ve onlar da Nordik halk. Dikine İpek Yolu’nu oluşturan da onlar.
Dünya
Sistemi’nin bu coğrafya ve zaman dilimi çalışılacak ve yeni bilgiler ortaya
çıkacak.
Bu yeni
ortaya konan bulgu ve bilgi, daha sonraki döneme ait olsa da, oralarda bu
ticaret ve göç akımlarının olduğunu açıkça kanıtladı.
(7 Ekim 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder