Cuma, Ekim 06, 2017

Özdeşleşerek Yabancılaşmanın Diyalektiği

Sonbahar 1987 gibi, mezunluğumun ertesinde ekmek paramı kazanmak için, kendi kitaplarımı satarak, seyyar sahahflığa başladığımda, aynı zamanda üniversite kampüsunun fildişi kulesinden banal bir kabire ve bir kubura da dalmış oldum.
Özdeşleşerek yabancılaşmayı tanımladığımda, muhtemelen 2011 falandı. Yani, fiili bir durumun pratiğinin teorisi, 24 yılda falan gelmiş oldu.
Olayın praksisini ise, ikisi değil, çapraz medyanın polimedyalığı, intermedyalığı ve transmedyalığı sağladı (ki son 2 terimi de yeni kulanmış oldum sayılır).
Bir tezin antitezine varması, diyalektiğin alanına giriyor.
Özdeşleşmenin yabancılaşmaya varması, ad absurdum ve/ya negasyon ile olur genelde.
Bende özdeşleşme, yüksek doz banal popüler kültür (arabesk, vd) tüketip onun seni köleleştirmesini aşma biçiminde tezahür etti.
Örneğin, caz-arabesk veya yeni arabeskin rep olması tanımlamalarını ancak bu sayede yapabildim. Arabeskin çözülmesini yazınca, onun başka bir şeye başkalaşmasını da tanımlamış oldum aslında.
Burada bu tez-antitez durumu, aslında ne pozitif, ne de negatif diyalektik, ne düzüne, ne de tersine diyalektik.
Tezin kendin içinden geçirilip tersindirilerek karşıt(lar)ına dönüştürülmesi durumu denebilir. Bu diyalektiğe ne deniyor onu henüz bilmiyorum.
Bana bu tanımı getiren ise, burjuvazinin ölümcül ayırtsızlığı fiili durumunu ve yine küçük burjuvalarını yaşamla ve sanatla yabancılaşarak özdeşleşmesi durumunu gözlemem ve tanımlamam oldu.
Küçük burjuvalar için (= Batı Almanya’dan Doğu Almanya’ya oyun seyri için geçme durumu) epik tiyatro yapan Brecht’in statüsü (1960? gibi), bu tanıma uyuyor: Peygamberini dediğini yap, yaptığını yapma, durumu.
Buradan çıkan sonuç ise şu:
Hala, farklı diyalektik türleri ve alttürleri tanımlanabilir ve yaşanabilir.
Ancak 210’dan beriki 2017 ben, artık özdeşleşerek yabancılaşma yaşamıyorum ve o zaman tarihle arakesitsiz biyografili ve artı astandart nekrografili, zihnen bu Dünya’ya doğmamış bir marjinal idim.
Yani oradaki tersindelik, bende de vardı. 2017 sonu momentiyle ise, artık doğmuş durumdayım. % 100 değil ama % 75 falan. Ki zaten ölü bebeğim ve ölü çocuk ruhlarım buna ancak bu kadar izin verebilir, daha çoğu şu andaki beni öldürür, o kadar libidoyu kaldıramayacak bir moruğum çünkü.
Görüldüğü gibi bu gevşek dokulu ve sünmüş bir yaşam-duygudurumu.
O nedenle de, modelleme olarak topoloji kullanılabilir ve bu da ayrı bir metnin konusu olur.

(5 Ekim 2017)

Hiç yorum yok: