Salı, Eylül 05, 2017

Anekdotlar

Ben mi abartıyorum, yaşam mı abartıyor, alaturka faşizm mi, lümpen halkçıklar mı?
Bilemiyorum.
Toptan bir delirme, toptan bir zırvalama var ki evlere şenlik.
BİM alışverişi için, Galatasaray üzerinden Kasımpaşa’ya yürüdüm. Alışverişimi yaptım. Kasımpaşa Kızılay Meydanı’na çöktüm, ortalık seyri için.
Dakka bir, gol bir, tuluat başladı:
Birinci vaka:
Çingeneler:
4 kişilik çingene aile, (annane, anne, kız çocuk, erkek çocuk), kafeye gelip, 2 masaya yayıldılar: Böyle bir huyları var onların kendilerini teşhir için: Görüntü olarak, ses olarak, kalabalık görünmek.
Konuşma gürültüleri, 30 metre uzaktaki ben için bile bayıcıydı. Dolu olan diğer 2 kişi masa, acilen boşaldı. Masadalardakiler, hesabı ödeyip tüydüler, alışıklar bu durumlara yani. Kafe sahibi gıkını çıkarmadı. Aşk olsun doğrusu.
Erkek çocuk, kaşla göz arasında,4 karper kutusu dolusu buğdayı, yem diye güvercinlere doğru serpti. Kadınlar, çolak yemci ile 2 kutu parasında anlaştılar ki bu yemcinin konu hakkında daha önceden de deneyimli olduğunu imler.
Erkek çocuk annaneye ve anneye küstü. Onlar da gittiler, bir kutu daha yem alıp, ona serptirdiler.
İkinci vaka:
Bu aile, bana 1 metre kadar yakındı.
Annane, anne, erkek çocuk.
Zenci-ama kırması anne ve diğerleri. Zenci diyorum, çünkü benim yeğen Ebru gibi acaip kıvırcık saçlı (ama Bonus kafa değil). Ama diyorum, çünkü Beyoğlu’nda selpak satan, ama kadına feci-feci benziyor anne: Arada kopya kağıdı kullanılmış denli çok hem de.
Kadın; aceleci, aşırı tiz ve yüksek sesle, tuhaf bir şiveyle konuştu ki ama-kadın’ınkinin aynısı bir şive bu (yerel değil de, nörolojik bir şive (yani motor sistem bozukluğundan ileri gelen) diye düşündüm).
Çocuk ise; 5 yaşında, sol kolu çolakımsı, hezeyanlı hareketli.
Annane; sakin, sessiz, seyirde idi.
+
Her 2 aile de yavaş ve/ya düz hız çekimde, çok-çok tuhaf idiler ki her gün onlarca tuhaf tip gören biriyim, yine de beni epeyi şaşırttılar peşpeşe. Bunların tuhaflıkları, normal-anormal’ler olmalarında.
Bu normal-anormal olma dediğim şeyi, türkleşen Çingene gibi tipler için icat ettim denebilir. Ancak, çingeneleşen Türkmen için bunu kullanmam.
Bu türden davranış normu kalıbı kayışı / ozmosisi; antropoloji, kültürel antropoloji,  sosyoloji ve sosyal psikoloji ders kitaplarında olmayan bir şey ama gözümmün önünde envai çeşidi akıp gitti yıllar boyunca, sokakta ama, dip sokakta ama: Bilimciler oralara girememiş ve oraları gözleyememiş olabilirler.
Bu türden ozmosisleri, bu çöküş-göçmen bolluğu çağlarında çok sık gözlenen / gözlenebilen bir durum ama daha temposuz, daha gelenekli yapılarda ise, pek gözlenmeyen ve gözlemi için üzerinde dikkat yoğunlaştırılmamış, bilimcilerin dikkatlerini pek çekmemiş bir durum-dizisi olarak kabul ediyorum.
Kenar (Kasımpaşa) ve kenar-kenar (Küçükpazar) mahallelerde bunları çok gözlüyorum ama bu kez herşeyi çok açıkseçik ve adını koyarak yazdım. Dolayısıyla bu metin, anekdottan çok, kültürel antropoloji alan taraması oldu.
Fotoğraf arşivimde yer alan; ölü Anadol araba ve kenar-kenar mahalle hurdacısı birarada panoraması, buna ilişkin bir örnek. O gün aileleri de gözledim ama fotoğraf çekemedim, öfke almamak için, çünkü ortada eşya kırmalı bir aile-içi kavga vardı: Çocuğun biri, koskocaman bir sert-kalın plastik kutuyu yere vura vura paramparça etti, annanesine gıcıklık olsun diye, o da ilendi durdu, çünkü Çingene kadınları ıvır zıvır mallarına çok düşkündürler.
Erkek Çingene çocuklarındaki bu nedensiz öfke patlamaları, üzerinde durulası özel bir duygudurum bence.

(5 Eylül 2017)

Hiç yorum yok: