Salı, Eylül 12, 2017

Gayrıresmi Bir TKP Tarihi ve Fütürolojisi

Hüseyin Çakır, Gazete Artı’da yazmış:
“Cumhuriyet tarihinde TKP tutuklamaları:  1922: 1923: 1925: 1927: 1929: 1930: 1931:1932: 1933: 1934: 1935: 1938:1938-1944: 1944: 1946: 1951: 1953.
Bütün tutuklamalar sonucu, parti yönetiminin sürekliliği kesintiye uğruyor ve parti içi sert tartışmalarla kopmalar oluyor.
Varlık yokluk mücadelesi veren TKP, 1973 ‘de ’60’lı yıllarda yükselen  sosyalist hareket ve TİP içinde yer alan bir kesimin TKP’yi arayıp bulmasıyla  Atılım yapma kararı alınıyor, bu kadrolar aynı zamanda parti yöneticileri oluyorlar.
70 yıl yasaklı ve illegal TKP, Ocak 1991’de TİP-TKP’nin birleşmesi sonrasında, yasal komünist parti kurmak için, 66 yıl sonra TİP Genel Sekreteri Nihat Sargın ve TKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu (Nabi Yağcı), 16 Kasım 1987’de ikinci Dönüş’ü yapıyorlar.”
Şimdi kendisinin yazmadığı gayrıresmi gerçekler.
Devlet, her zaman TKP içinde olageldi. Bu, devletin başarısıdır veya TKP’nin başrısızlığıdır veya SBKP’nin TKP’ye ihanetidir, ayrı konular.
Eğer, 2 yılda bir parti kadrosu kesintiye uğruyorsa, bizim bildiğimiz durum olur:
Aynı partideki kişiler, birbirini tanımaz, tanısa da takmaz.
TKP’liler (özellikle de İGD’liler ve İKD’liler), TİP’i değil ama CHP’yi mahvetti. TİP’i Kürtçülük mahvetti.
1980-1991 arasındaki TKP, fiilen zaten bir hiç olmuştu. Öykünü devamı da, bunu gösteriyor zaten.
Yani:
En eski ve en gerçek sol gelenek onlarınki, kabul.
En çok zulmü onlar gördü, yine kabul.
(Bu 2 saptamayı, anti-Stalinist ve anti-Marx’ist biri olarak yaptım.)
Ama en çok hatayı da onlar yaptı. Bunu da onlar kabul etsinler ve özeleştiri yapsınlar. Bunu 25-30 yıldır hala duyamadık. Unutmayın ki Sarı Defterler dizisi, hala eski partilerce onay ve kabul görmedi. Oysa öznel de olsalar, oradaki bilgiler gerçek bilgiler. Şu anki 4 TKP, zaten evlere şenlik bir durum tek başına. Olay, bunaklar huzurevine döndü.
1992 sonrasında partiye girenlerin değil komünizmle, solla hiçbir ilintileri ve bağları yok: Demek ki 1975 ve sonrası doğumluları kastediyorum. Bu yeni tuluatı da onlar yarattı bence.
1992 sonrasındaki Rusya için, Putin için, tek bir doğru dürüst neo-TKP’li yorumu okuyamadık hala. Eskisi ve yenisi ile tüm TKP’liler tarih dışında yaşıyor, onun realitelerini inkar ediyor gibiler.
Oysa gereken şu.
Gidip onunla ve yeni Rusya liderleriyle görüşsünler. Söyleşsinler. Düşünce alışverişinde bulunsunlar. Bunları da yayınlasınlar, Sarı Defterler dizisi gibi Yeni Sarı Defterler olsun, tarih kaydı için bu zorunluca gerekli.
Tanıdığım İGD’liler için söylüyorum:
1980 öncesi TKP çizgisinde bile, SSCB’yi ve SBKP’yi takmayanlar vardı. Ancak bu, bildiğimiz 3. Dünyalı dar ufukluluğu, 1. Dünya’yı aşma değil, yalnızca 1. Dünya’nın gücünü yok sayma, köylünün burjuvayı yok sayması ve onun tarafından sömürülmesi gibi.
Görüldüğü gibi, ortada düzülecek bir ağıt yok. Ağlanacak bir durum yok çünkü. Ders alınacak hatalar silsilesi var yalnızca.
Çakır, bunları da yazabilmeliydi, akledebilmeliydi.
Eğer, komünizmin gelecek için bir şeyler söyleyebileceğini düşünüyorsa hala yani…

(10 Eylül 2017)

Hiç yorum yok: