Pazar, Eylül 17, 2017

Oto-Anarşizmim, Psiko-Anarşizmim, Bireybel Anarşizmim

Oto-anarşizmim:
Adı konan ilk tekil / tikel anarşizmim bu oldu.
Anarşizmimi, yalnız ve yalnız kendi için istedim ve uyguladım, tıpkı ateizmim gibi. Onu, insanların taşıyamadığını gözledim çünkü.
Psiko-anarşizmim:
İlk uygulama-ilke, kendi-değil olmak oldu. Bu, hem zorunlu-fiili, hem de bilinçli-istekli bir şeydi bu.
Beni ilk ve en belirgin olarak, marjinal kılan şey de bu oldu.
Bunun delilik sayıldığını öğrendiğimde, çok küçük yaşta bile, deliliğimi üstlendim. Ancak, marjinalliğin daha epeyi türü ve alttürü olduğunu, sonraları okuyarak ve yaşayarak öğrendim ve kavradım.
Deliliğim; paranoyak ve melankolik şizofreni alanında yer aldığı veya ben onu öyle tanımladığım için (17 yaş), deliliğini bilen ve gönüllü üstlenen bir deli olmam da, beni delilerin içinde bile marjinal kıldı.
Bireysel anarşizmim:
Hep tek kişi yaşadım. Sağlığım nedeniyle bedenselce, ailemi sevememe nedeniyle duygusalca-zihinselce başlayıp, açılarak ve ıraksayarak süren bir süreç oldu bu.
Tüm kimlikleri fiilen yadsıdım. Bu, en çok ‘bir gruba ait / sahip olmama’yı iradi ve bilinçli seçimimde görüngüleşti. Bu, yalnızlık ile birlikte (toplumca dışlanmak, reddedilmek, cezalandırılmak sayıldığı için), herkesin korktuğu, çekindiği, kaçındığı bir şey konumunda.
Sosyal psikoloji düzlemine girince de bu huyum; tüm otoritelere, hiyerarşilere, sınıflara, vd uymamak, onların dışına yolculuk oldu.

(14 Eylül 2017)

Hiç yorum yok: