Pazartesi, Eylül 18, 2017

Yürüyen Ölüler, Toplumsallığın Kölelik Düzeni, Felaket Yönetimi

Yürüyen Ölüler dizisi, 7 sezonda ve yeni 8. Sezon’da gösterdi, gösteriyor, gösterecek ki zombilerin / felaketlerin insanlara verdiği zarar, insanların birbirine verdiği zarardan düşüktür.
Bunun böyleliğinin nedeni, toplumsallığın kölelik düzeni olmakta.
Bunun evrimsel böyleliğinin nedeni ise, uzak geçmişteki felaketlerin, göreli birbirine yakın (ama yine de farklı) yerlerde ve zamanlarda, Adem ve Havva usülü bir ilk erkek ve ilk kadın tekilliğine indirgemiş ve ondan sonra evrilen toplumsallık da, türün devamı için, böyle bir kölelik düzeni geliştirmiştir kendiliğinden.
Bunlar ise, felaket yönetimi açısından, yapılması gerekeni yapmama ile ve zor koşullarda vektör değiştirici kararlar alabilme yetisine sahip olamama oluyor ki bu da felaket yönetimini becerememek demek.
Bu, insanın insana zarar veriyorluğunun diğer bir nedeni de, felaket koşullarında insanların kaş yapacağım derken, göz çıkarması. Yani, diğer insanlara yardım edeceğim derken, zarar veriyorlar. Bu da, birçok felaket koşulunda genelde gözlenen bir durum.
Yürüyen Ölüler’in berbatlığı ise, bunu övmesi ve bununla övünmesi, tam da Yanki toplumsal niteliği olarak. Tarihte bir halk, ilk kez idiot’luğuyla övünüyor.
Zombi koşullarındaki felaket yönetimi, Dünya Savaşı Z’nin romanında açıkseçik anlatılır: Bir genelkurmay başkanının gerekirse kendi başkentini (hem de babası içindeyken) atom-bombası’laması olarak ve/ya çok yüksek ve çok uzun bir duvar çekme olarak. Sonunda da, felaketle başedilir. Yine de, sonradan görülür ki felaket zaten kendini yok edecekmiş, çünkü zombi bedenleri erimeye başlar. Yani, o koskoca zayiatın temel nedeni, insanların sürekli paniklemesi, yani yine felaketi yönetememesidir. Deadpool ise, kendi zombi öyküsünde, zorunlu bir gereklilik olarak, kendi bedenini zombilere yedirir ve hepsini birer Deadpool kılar.
Yani, felaket yönetiminin de standart kuralları yok ama yeterince felaket çeşidi gözlendi ve onların içinde yararlı ve zararlı epeyi yöntem denendi.
İnsan evriminin de böyle kesin kuralları yok, toplumsallığın zorunlu kılınan köleliğinin de. Çünkü, o köleliği yaratan diğer bir neden de, epeyi bireyin o kurallar olmadan yaşamayı sürdürememesi.
Bu açılımlar sonucunda, değişik felaket yönetimi biçimleri, taktikleri, stratejileri ve dolayısıyla da, insan evrimi için epeyi yeni ve farklı çatallanan yol ağzı imlenebilir kanısındayım.
Gerisi mi?
Yine, Adem ve Havva’ya geri dönecek gibi, sanki birden çok kere de olmuş gibi…
Tuhaf olan şey, Yürüyen Ölüler’de epeyi mistik ağırlıklı bir dinsellik varken, bu Hristiyan vektörünün görülememesi ve gösterilememesi… Yapımcılar tarafından yani…
Yani, estetiko-politik eleştiri hala, bize gerçek yaşam için eksodus vektörleri gösteriyor…
Negasyonlama ile kuşkusuz…

(17 Eylül 2017)

Hiç yorum yok: