Sıfırıncı
Tezler / Koyutlar:
Sıfır
Sıfır: Bu durum, 11 Eylül 2001’den beridir, bu moment açılımında süregeldi.
Parçalayıcılığın en önemli adayı olan Kürt
sorunu, en son momentki durumuyla, 1983’ten beridir ve neo-liberalizmle
birlikte tanımlı. Bu ikisi, genelde çakışıklar ama çakışık sanıldıkları bazı
yerlerde aykırı ve aykırı sanıldıkları bazı yerlerde çakışık durumdalar. Askeri
açıdan bakıncaki terslikleri de, yani kurama
uygunsuzlukları da, bunları yarattı zaten.
Sıfır
Bir: Türkiye’nin parçalanmamışlığı, bir içeride Kürtler’in beceriksizliği, iki
çevredeki 10 ülkenin iç savaş veya makro kriz gibi durumlar yaşamaları
nedeniyle oldu. İşin tuhafı Türkiye, Dostum-Afganistan’da veya Elçibey-Azerbaycan’da
olduğu gibi, emperyalistçilik oynayacağım, derken, kendi parçalanmasına katkıda bulunmuş olan uluslararası siyaset
rotaları izledi. Bu nedenle, aşırı senkoplarla dolu bir yakın dönem dış siyaset
tarihi(miz) var ve bu, iktidardaki tüm partiler tarafından aynen eylendi.
Sıfır
İki: Türkiye’nin emperyalistliği, taa Saddam döneminde, onun Kürtler’e yönelik
katliamları ertesinde, Kürtler’e yönelik operasyonlara izin vermesi ve ardından
da Türkiye’nin izin almadan da süreci sürdürmesi durumunu getirdi. Yani,
Türkiye’nin emperyalizmini de dış / başka ülkeler sağladı. En son da ABD,
TC’nin Katar’daki varlığını onayladı ve bu, Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’taki, kendisinin
aslında kabul etmediği, TC askeri varlığını da onaylamak oldu: Biri olur, öbürü
olmaz, yok çünkü. Sonuçta, hepsi tek ve birleşik politika. Yönelim ise
emperyalizm. Henüz proto-emperyalizm, ayrı konu.
Sıfır
Üç: Parçalanmanın ve parçalanmamanın, artı emperyalizmin ve ‘yurtta barış,
Dünya’da barış’ ilkesinin salınımları, birbirleriyle eşfazlı / eşfrekanslı
olmayan salınımları nedeniyle, kimi
toplamı sıfırladı, kimi eksi veya artı sinerjiledi.
Bir:
Parçalanmama:
1983-2017
arasındaki Türk ve Kürt süreçlerinin tamamına yakını, genelde şu 2 tezi
açımladı:
Bir:
Kürtler önce birleşir, sonra parçalanır.
Açımlama:
1900
momentli Talabani-Barzani aşiretlerinin iç savaşı süreci, 2020’ye bile taşındı.
Kürtler, bu süreçte köylülükten internet kullanırlığa ve İngilizce üniversite
eğitimine geçtiler ama aile feodalitesini kıramadılar. Hala ağa, hala şıh var.
İki:
Türkler önce parçalanır, sonra birleşir.
Açımlama:
Bu,
Göktürkler’den beridir böyle. Bu konuda Türkler’in antitezi, kabaca 2.200
yıldır ilkede tek devlet olan, onların çok eski komşuları Çinliler. Türkler,
1.450 yılda 150-160 devlet kurup batırdılar, sonuncusu dahil. Kürtler, doğru
dürüst hiç devlet kuramadılar. Onlar da, 2’sine birden antitez yani.
İki:
Emperyalizm:
Türkiye,
1945-1990 arasında ABD-NATO vassalı / yeni-sömürgesi oldu. Kürtler’in koşulları
zorlayarak onlara NATO silahı olmayan Kalaşnikof’u kullandırması ile ilk reel askeri çatlak yaşandı. En son da,
Rus S-400 füzeleri alımı ile çatlak büyüyerek sürüyor.
Türkiye’nin
gönüllü bağımlılıktan zorunlu emperyalizme geçişinin gergefi, bu çatlak ve
silah üretimi, alımı, satımı konusu üzerinden işliyor: Türkiye’nin askeri bağımsızlığının tek yolu bu çünkü.
Çıkış:
Sözünü
ettiğimiz parçalanma-emperyalizm asenkronitesi, başka ülkelerde ve başka
zamanlarda da yaşandı: İngiltere 1500 ve ABD 1864 gibi. Dolayısıyla, bu 2
salınımın son 16 yıllık metinlerle nokta nokta haritalanmışlığı ile yeni bir
grafiğe ekstrapolasyon yapılabilir kanısındayız. Gelecekbilim,
kestirimlerimizin doğruluğu için, niyetimiz de bunu yapmak zaten.
Böylelikle
de, tarihin yaşanırken anı anına epistemik kesinlikle ve doğrulukla
yazılabileceğini kanıtlamış olmaktayız. Çünkü, son 16 yıldır, ne dediysek oldu,
oluyor ve olacak da gibi.
Nokta.
Es.
(14 Eylül 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder