Pazar, Eylül 17, 2017

TC: Parçalanmadan Emperyalizme

Sıfırıncı Tezler / Koyutlar:
Sıfır Sıfır: Bu durum, 11 Eylül 2001’den beridir, bu moment açılımında süregeldi. Parçalayıcılığın en önemli adayı olan  Kürt sorunu, en son momentki durumuyla, 1983’ten beridir ve neo-liberalizmle birlikte tanımlı. Bu ikisi, genelde çakışıklar ama çakışık sanıldıkları bazı yerlerde aykırı ve aykırı sanıldıkları bazı yerlerde çakışık durumdalar. Askeri açıdan bakıncaki terslikleri de, yani kurama uygunsuzlukları da, bunları yarattı zaten.
Sıfır Bir: Türkiye’nin parçalanmamışlığı, bir içeride Kürtler’in beceriksizliği, iki çevredeki 10 ülkenin iç savaş veya makro kriz gibi durumlar yaşamaları nedeniyle oldu. İşin tuhafı Türkiye, Dostum-Afganistan’da veya Elçibey-Azerbaycan’da olduğu gibi, emperyalistçilik oynayacağım, derken, kendi parçalanmasına katkıda bulunmuş olan uluslararası siyaset rotaları izledi. Bu nedenle, aşırı senkoplarla dolu bir yakın dönem dış siyaset tarihi(miz) var ve bu, iktidardaki tüm partiler tarafından aynen eylendi.
Sıfır İki: Türkiye’nin emperyalistliği, taa Saddam döneminde, onun Kürtler’e yönelik katliamları ertesinde, Kürtler’e yönelik operasyonlara izin vermesi ve ardından da Türkiye’nin izin almadan da süreci sürdürmesi durumunu getirdi. Yani, Türkiye’nin emperyalizmini de dış / başka ülkeler sağladı. En son da ABD, TC’nin Katar’daki varlığını onayladı ve bu, Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’taki, kendisinin aslında kabul etmediği, TC askeri varlığını da onaylamak oldu: Biri olur, öbürü olmaz, yok çünkü. Sonuçta, hepsi tek ve birleşik politika. Yönelim ise emperyalizm. Henüz proto-emperyalizm, ayrı konu.
Sıfır Üç: Parçalanmanın ve parçalanmamanın, artı emperyalizmin ve ‘yurtta barış, Dünya’da barış’ ilkesinin salınımları, birbirleriyle eşfazlı / eşfrekanslı olmayan salınımları nedeniyle, kimi toplamı sıfırladı, kimi eksi veya artı sinerjiledi.
Bir: Parçalanmama:
1983-2017 arasındaki Türk ve Kürt süreçlerinin tamamına yakını, genelde şu 2 tezi açımladı:
Bir: Kürtler önce birleşir, sonra parçalanır.
Açımlama:
1900 momentli Talabani-Barzani aşiretlerinin iç savaşı süreci, 2020’ye bile taşındı. Kürtler, bu süreçte köylülükten internet kullanırlığa ve İngilizce üniversite eğitimine geçtiler ama aile feodalitesini kıramadılar. Hala ağa, hala şıh var.
İki: Türkler önce parçalanır, sonra birleşir.
Açımlama:
Bu, Göktürkler’den beridir böyle. Bu konuda Türkler’in antitezi, kabaca 2.200 yıldır ilkede tek devlet olan, onların çok eski komşuları Çinliler. Türkler, 1.450 yılda 150-160 devlet kurup batırdılar, sonuncusu dahil. Kürtler, doğru dürüst hiç devlet kuramadılar. Onlar da, 2’sine birden antitez yani.
İki: Emperyalizm:
Türkiye, 1945-1990 arasında ABD-NATO vassalı / yeni-sömürgesi oldu. Kürtler’in koşulları zorlayarak onlara NATO silahı olmayan Kalaşnikof’u kullandırması ile ilk reel askeri çatlak yaşandı. En son da, Rus S-400 füzeleri alımı ile çatlak büyüyerek sürüyor.
Türkiye’nin gönüllü bağımlılıktan zorunlu emperyalizme geçişinin gergefi, bu çatlak ve silah üretimi, alımı, satımı konusu üzerinden işliyor: Türkiye’nin askeri bağımsızlığının tek yolu bu çünkü.
Çıkış:
Sözünü ettiğimiz parçalanma-emperyalizm asenkronitesi, başka ülkelerde ve başka zamanlarda da yaşandı: İngiltere 1500 ve ABD 1864 gibi. Dolayısıyla, bu 2 salınımın son 16 yıllık metinlerle nokta nokta haritalanmışlığı ile yeni bir grafiğe ekstrapolasyon yapılabilir kanısındayız. Gelecekbilim, kestirimlerimizin doğruluğu için, niyetimiz de bunu yapmak zaten.
Böylelikle de, tarihin yaşanırken anı anına epistemik kesinlikle ve doğrulukla yazılabileceğini kanıtlamış olmaktayız. Çünkü, son 16 yıldır, ne dediysek oldu, oluyor ve olacak da gibi.
Nokta. Es.

(14 Eylül 2017)

Hiç yorum yok: