Pazartesi, Eylül 18, 2017

Assassin’s Creed Origins: Order of the Ancients / Eskilerin Düzeni: Yeni Haçlı Seferi

Bu kezki ‘Suikastçının İtikadı’ beni feci şaşırttı ve son fragmanında feci ters köşeye yatırdı:
Politiko-estetik okuma üzerinden bu, apaçık bir yeni haçlı seferi ilanı türü.
Ancak, ‘neo-con’larınki değil bu. Çünkü, onlarınkinin yanıldığını herkes biliyor. Bu örnek, yeni bir tanesini denemiş ve yanılmış.
‘300 1-2’ ile Doğu-Batı karşıtlığı, bir kez daha / yeniden tanımlandı.
Orada çok ilginç bir gaf vardı:
Karya prensesinin neden Persler tarafında olduğunu, kime anlamamış ve anlatmamış:
Gerçekte Atinalılar, tüm Yunan sitelerini sömürmek için önce, kendisinden önceki asıl Antik Yunan uygarlığı olan İyonya’yı silmek istedi ve ortadan çok ama tümden değil olarak sildi.
O İyonyalılar’dan biri, Persler’le müttefik oldu. Atina silindi ama Makedonya silinmedi.
Sonra da, tez ve antitez olan Atina ve Sparta değil, triyalektik Makedonya Persler’i yendi ama o fatih İskender de, Pers uygarlığını benimsedi.
Hain Atinalılar, bu kez de ona suikast düzenlettiler ve İskender, erken öldü ama ondan sonra da, Antik Yunan tarihten silindi ve İskenderiye tarihte yükseldi.
Antik Yunan’ın ardılı sayılan Roma da, o İskenderiye’yi ve büyük kütüphanesini yok etti.
Bunlar, tarihte uygar sayılan kültür çukurları: Atina ve Roma.
Tarih, böyle de okunabilir yani.
Üzerine geçen 2.500 yıl, bir doğunun yükseldiğini batının indiğini, bir batının yükseldiğini doğunun indiğini, yazdı. Arada, ikisinin de indiği global çöküş dönemlerinden birindeyiz son 17 yıldır.
İşte bunu, sanat eserlerinin hepsi kendine göre yorumladı, yorumluyor, yorumlayacak.
‘Suikastçının İtikadı’, doğu-batı ayrımını, 11. Yüzyıl Ön Asya’sı Hasan Sabbah’ı üzerinden okuyan, yeniden yorumlayan, aşırı yorumlayan bir çapraz medyasal (oyun, film, kart, şu bu) popüler kültür ürünü.
ABD’nin ilk başkanı Washington’un seçimle gitmeyip, diktatör olduğu bir alternatif ABD tarihi bile yazdı bu oyun serisinden bir tanesi.
Şimdi ise; ‘Mumya’ ile, ‘300 / 2’ ile devreye sokulan Eski Mısır tarihinin yeniden yorumlanması, aşırı yorumlanması var.
Ancak durum, dönüp dolaşıp, Hristiyan teolojisi / mitolojisi ürünü olan, gizli örgüt şövalyelerine karşıki Altın Kase şövalyeleri gibi sığ bir öykücükte, gemiyi karaya oturtuyor.
Burada; eski tanrılar var, onların düzeni var, Kleopatra var, Sezar ve Brutus’un işbirlikçisi gerçek Kleopatra’nın tersine, asi bir Kleopatra suikastçıları savaşa yönlendiriyor.
Ancak, tarihi bir bilgi var elimizde:
Kleopatra, MÖ 300 – MS 1 arasındaki Mısır’da, yalnızca Koptça değil, Eski Yunanca da bilen tek Mısır kraliçesi. (Bu Eski Mısır’dan çok, Orta-Yeni Mısır sayılır.)
Ve o sayede, İskenderiye Kütüphanesi yandı. Ve o sayede, kendini Eski Yunan’ın devamı sayan Roma, Eski Yunanca bilen bir / tek Mısır kraliçesini öldürdü ve Mısır’ı bitirdi.
Fragman-klip-kısa film, 01’:47” sürede.
Mısır’ın eski hegemonları, tümüyle oryentalist bir imajla tasarlanmış ve sunulmuş.
Özetle yani:
‘Suikastçının İtikadı’, artık işbirlikçi bir alternatif kültür ürünü olmuş çıkmış.
En azından, bu fragman öyle söylüyor.

(15 Eylül 2017)

Hiç yorum yok: