Yeni
Orta Çağ’dayız. Eski-asıl Orta Çağ’da bilgiyi halktan korumak için, önce
üniversiteleri kurmuşlar ama duvarsız kampüslerde. Sonra bakmışlar, halk işin
feçesini çıkarıyor, çekmişler duvarı, olmuş sana duvarlı kampüs.
ABD
kurulumu, duvarlı kampüslü, kentdışında, ormanlı lise ve üniversitelerde
okudum. 13 yıl, 13 yıl bilginin fildişi kulesindeydim. Kütüphaneler kampüs
içindeydi çünkü.
Şimdi
gelelim Yeni orta Çağ’ın abuksayan aydıncıklarına:
“Nasıl
yaşıyorlarsa öyle oluyordu eğitim. Kendileri karar veriyordu her şeye.”
Eğitim
ne içindir?
Bilgi
içindir.
Eğitimin
disiplini, kişinin nasıl bir oto-disipline sahip olduğuna bağlı olarak,
hetero-disiplinle belirlenir.
5 bin
yıllık yazmanın (ve dolayısıyla okumanın da) insanlara öğretilmesi, yıllar
alabiliyor.
Üniversite
düzeyindeki ama gerçek eski üniversite düzeyindeki bilginin öğretilmesine çok
onyıl gerekiyor.
Mesai
yaparken, halk içire gelip gürültü yaparken bilgiye odaklanılamıyor.
Dolayısıyla
soru şu:
Eğitim
ne içindir?
Bilgi
için değilse, okul yapmasınlar, duvar da olmaz.
Bilgi içinse,
duvardan, askeri disiplinden daha çoğu gerekir.
11 bin
küsur kitabı nasıl okuduğumu, 300 küsur kitabı nasıl yazdığımı biliyorum çünkü.
Eğitim,
okumak ve yazmak içindir, bilgi üretmek içindir, böyle eksi zekalıca ve eksi
bilgilice bilgi eksiltmek için değil.
Dipnot:
Sert
eğitime karşı övülen oyunun bile bir kuralı, yani disiplini vardır embesil köşe
yazarı kardeşim. Örneğin, futbolun kuralları kırmızı kartı da içerir. Sana kırmızı kart güzel kardeşim.
(21 Eylül 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder