Humanizm
değil, human.
Heidegger
anlamında da ontik.
Var
olduğu gibiliğiyle de insan, insan türü.
Bu
durumda human-ontiği; 1967-2017 Dünya momentinde, siyasetin, ahlağın, hukuğun,
dinin konusu olmakta. Bunlar birarada human-felsefe olmakta, insanı (pratik
olması gerekmeyen bir biçimde veya biçimlerde) doğrudan çalışan epistemik
disiplinler olmakta.
Bu
4’ünün felsefesi ve bilimi var ama sanatı yok, olmasa daha iyi zaten. Sanat
yoluyla human-ontiği, yıvaş yıvaş insan sevgisine batmış bir humanizm oluyor.
Human-ontiği;
tümel değil, evrensel hiç değil; proto-feodal, feodal / folklorik, sosyolojik, informatik-kognitik-epistemik olabilen
tikeller yalnızca, parçacıklar, parçalar, kısmilikler.
Koyutlar:
İnsan
doğası yok.
İnsan
teolojisi (varlık ve başlangıç nedeni), teleolojisi (sonul hedefi) yok.
İnsanlar;
kendi yaşam nedenlerini, varlık nedenlerini, anlamlarını, vd’ni (eğer öyle bir
şey isterlerse) kendileri koyarlar, toplum veya kültür koyunca, cılkı çıkıyor.
Ender
bazı insanların doğuştan tözleri vardır, işte bu, tam-human-ontiği olmakta.
Verili de olsa, böyle. Onu metamorfozlamak da mümkün, ondan ayrılmak / kopmak
da.
Human-ontiği
tanımı gerekli; çünkü Homo Sapiens’ten Homo Posterus’a doğruki izleğin ön
noktalamasını o yapacak: Ana kategori tanımı ve ondan öteleme vektörleri
olarak.
(5 Eylül 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder