Çarşamba, Eylül 13, 2017

Türkiye sıcak parayı nasıl çekiyor?

Mahfi Eğilmez, şöyle bir açıklama getirmiş son duruma:
“… yabancı yatırım fonu için 2017 yılında Türkiye’de ideal sayılacak bir durum ortaya çıkmış. Risk primi düşerken Dolar kuru da düşmüş ve buna karşılık faiz artmış. Amiyane deyimle tam anlamıyla çifte kaymaklı ekmek kadayıfı denilen durum oluşmuş. Dolayısıyla parasını Türkiye’ye getirip tahvil alan, ya da TL mevduata yatıran yabancı, hem yüksek faizden, hem de TL’nin değer kazanmasından, çift taraflı kazanç elde etmiş.”
Da, hiç ikna edici değil ki…
TL mevduattaki faiz artışı sınırlı (kapalı kapılar ardında verilenler hariç). Enflasyon da artmış.
TL değer kazanmadı ki… Değer kaybetti, kazandı, kaybetti bu yıl… (Ki bu, arbitrajla keriz silkeleme demek ve bu da ayrı bir konu.)
İşte bizim ayraç içinde belirttiğimiz durum, yani asıl ekonomik durum bizce:
Kapalı kapılar ardında, kara para için başka pazarlıklar dönüyor. Görünen ve gösterilense başka oluyor.
Bir de, yurtdışı AKP’li paralarının geri gelmesi, Uzan’ın son anki durumu gibi anlık ama büyük nicelikli durumlar da var, anlık ama, geçici ama, büyük ama…
Yani açıkçası biz, Eğilmez’den daha makul bir yanıt beklerdik.
Devam edelim:
“Bu hesap, sıcak paranın niçin Türkiye’ye geldiğini anlatmanın yanısıra, TL’nin niçin değer kazandığını da açıklıyor. Yüksek faiz, yabancı fonları sıcak para olarak çekiyor, bir yandan Trump’ın katkısıyla bir yandan da döviz girişi arttıkça USD kuru düşüyor, döviz bollaşıp kur düştükçe, CDS primi de düşüyor. Birbirini besleyen bir süreç çalışıyor. Türkiye’ye bol döviz girişi, iyi bir durummuş gibi gözükse de, bu dövizleri getirenlerin, sonuçta üzerimizden inanılmaz oranda para kazandığını gözden kaçırmamak gerekir. Türkiye, sıcak paraya dünyanın en yüksek bedelini ödeyen ülkelerden birisi konumunda bulunuyor.”
Bu da, gerçek durum değil.
Yılbaşından beri resmen (gayrıresmen değil), hem yerli para, hem yabancı yatırım parası, sürekli yurtdışına çıkıyor ama belki açık açık değil.
16 Fransız şirketinin 10’u ülkeyi terketmiş, 6’sı terketmek için sırada.
Eğilmez’in anlattığı durum, geçmiş Ekim 2016’daki durum olmakta, müstakbel Ekim 2017’deki değil…
Ancak, eğer ödemeler kapalı kapılar arkasında ertelenmiyorsa veya onlara da daha yüksek faiz önerilmediyse, Türkiye’ye ayda en az 10 milyar dolar sıcak para giriyor, en az 6 aydır. Bizce bu para kayıtdışı: İran parası gibi, bilinmeyen kalemler gibi.
Bizce Erdoğan ve AKP, bunun bir yolunu buldu, bağlantı kurdular yani.
1987, 1994, 2001, 2008 para çıkışlarını sert yaşamış bir sektördeyim, kültür sektöründe ama şu an bu durum, 2015’ten beridir hala ve henüz yok nedense: Bir yerlerde para var ve bir yerlerden para geliyor.
O zaman:
Örneğin, yerli kredi kartı borçları göründüğü gibi değil. Çok çok daha fazla ve batak da öyle, demektir.
Örneğin bankalar, yine kayıtdışı faizler ödüyorlar sürebilmek için, demektir.
Ve hala bir yerlerden kara-kara para geliyor bu ülkeye:
Bu(nlar) pekala, uluslararası mafyanınki olabilir, çünkü 2 milyon göçmen adam başı 5-10 bin avrodan AB ülkelerine doğru kaçırılma parasını, bu ülke içinde nakit olarak ödediler ve o para birilerinin cebine nakit olarak girdi: 25 milyar dolar eder örneğin, çok değil 2-3 yılda. O para, faizi güzel bulup inşaat sektöründe yurtiçi yatırıma bile yönelmiş olabilir.
Yineliyorum:
Sivil sistemde saklı olarak hala epeyi nakit var. Az kişide var ama var. Para kokusu bellidir, para yokluğunun kokusu da bellidir.
Yani:
Eğilmez’in mentalitesi, illegal ekonomiyi kavrayamamış ve legal açıklamaya sığınmış. Bir de, kuralsız oyunu hiç kavrayamamış. G-7’de de, 4. Dünya’da da ekonomi artık kuraldışı duruma geçirildi çoktan beridir.
Asıl soru şu:
Bir zamanlar İran, para aklıyordu Türkiye üzerinden: Miktarı, ancak 5 yıl sonra patlak verdi. Şu an, buna benzeri biçimde, böyle anı anına gereksinim duyan ülke var mı?
Bence kritik soru bu.
Yanıtı da, yakında ortaya çıkar.
Kuzey Kore değil ama.
Katar da değil.
Belki Esed-Suriye olabilir.
Kuzey Irak-Barzani olabilir.
Aliyev-Azerbaycan olabilir.
Hatta, Yunanistan beyaz yakalı finansal birikim kaçakları bile olabilir, dedesel anavatanları burası olanlar yani.
Bunlar, parça parça ve birarada olabilir.

(11 Eylül 2017)

Hiç yorum yok: