Çarşamba, Eylül 06, 2017

Sandman: Death, Delirium, Desire, Despair, Destiny, Destruction, Dream / Morpheus

Bu kadar çok tanım hatası biraradalığına ancak bravo denir:
Ölüm, Delilik, Arzu, Hayalkırıklığı, Kader, Yıkım, Rüya.
İngilizce’de ‘D’ harfi ile başlamaktan başka hiçbir ortak yanları olmayan sözcükler ve kavramlar bunlar. Semantik olarak hiçbir ortak yanları yok. Yakın anlamları da yok.
Rüya, hermafroditik Arzu ile tartışır, Delilik’e mentorluk yapar, Got kızı Ölüm’e en yakındır.
Ne bunlar?
Ne alaka, ne alakalar?
Mitolojide böyle değil, İngilizce’de böyle değil, folklorde ve masalda böyle değil.
Yıkım’ın asıl karşılığı, şiddet ve saldırganlık, en azından bugnükü İngilizce’de. Şiddet ve saldırganlık bireysel ve dolayısıyla birey-kahraman olabilir tiplemeler ama Yıkım aslında, Mahşer’in 4 Atlısı olan Ecel, Savaş, Kıtlık, Salgın demek. Onlar neredeler?
Kader; teolojide ayrı, mitolojide ayrı, folklorde ayrı; Antik Yunan’da ayrı, Roma’da ayrı, Hristiyanlık evrelerinde ayrı, Avrupa masallarında ayrı, sanatta / klasik yağlıboya resimde ayrı.
Harman değil, paçal değil, özgür yorum veya aşırı-yorum değil: Tam bir metin çuvallaması. Kaldırmaya ve yazmaya debelendiği, hiper-meta-tekst’in altında kalma ve beyinsel-ezilme yalnızca.
Yine de, Sandman’in en iyi cildi sanırım bu 4. cilt. Hiç olmazsa, coşumsal ve duygusal metafor açısından öyle.
Çizgiroman hissiz yürümüyor, en azından ABD’lilerde böyle, o nedenle de böyle çuvallama var. Yoksa, Japon işi ‘Ghost in the Shell’ mangası, felsefi dipnotla tıkır tıkır yürüdü, ‘Sandman 4’ ile yaklaşık aynı zamanlarda ve hatta belki ondan az öncelerde.
O örnek şu an varken, bu 7’leme fecaati, çok-çok rahatsız edici olarak kayda geçmiş.

(5 Eylül 2017)

Hiç yorum yok: