Bu kadar
çok tanım hatası biraradalığına ancak bravo denir:
Ölüm,
Delilik, Arzu, Hayalkırıklığı, Kader, Yıkım, Rüya.
İngilizce’de
‘D’ harfi ile başlamaktan başka hiçbir ortak yanları olmayan sözcükler ve
kavramlar bunlar. Semantik olarak hiçbir ortak yanları yok. Yakın anlamları da
yok.
Rüya,
hermafroditik Arzu ile tartışır, Delilik’e mentorluk yapar, Got kızı Ölüm’e en
yakındır.
Ne
bunlar?
Ne
alaka, ne alakalar?
Mitolojide
böyle değil, İngilizce’de böyle değil, folklorde ve masalda böyle değil.
Yıkım’ın
asıl karşılığı, şiddet ve saldırganlık, en azından bugnükü İngilizce’de. Şiddet
ve saldırganlık bireysel ve dolayısıyla birey-kahraman olabilir tiplemeler ama
Yıkım aslında, Mahşer’in 4 Atlısı olan Ecel, Savaş, Kıtlık, Salgın demek. Onlar
neredeler?
Kader;
teolojide ayrı, mitolojide ayrı, folklorde ayrı; Antik Yunan’da ayrı, Roma’da
ayrı, Hristiyanlık evrelerinde ayrı, Avrupa masallarında ayrı, sanatta / klasik
yağlıboya resimde ayrı.
Harman
değil, paçal değil, özgür yorum veya aşırı-yorum değil: Tam bir metin
çuvallaması. Kaldırmaya ve yazmaya debelendiği, hiper-meta-tekst’in altında
kalma ve beyinsel-ezilme yalnızca.
Yine de,
Sandman’in en iyi cildi sanırım bu 4. cilt. Hiç olmazsa, coşumsal ve duygusal metafor açısından öyle.
Çizgiroman
hissiz yürümüyor, en azından ABD’lilerde böyle, o nedenle de böyle çuvallama
var. Yoksa, Japon işi ‘Ghost in the Shell’ mangası, felsefi dipnotla tıkır
tıkır yürüdü, ‘Sandman 4’ ile yaklaşık aynı zamanlarda ve hatta belki ondan az
öncelerde.
O örnek şu
an varken, bu 7’leme fecaati, çok-çok rahatsız edici olarak kayda geçmiş.
(5 Eylül 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder