Oof of,
of ki ne of…
Derdimiz
aynen bu:
Maymun
selfiyi çekti, para kime gidecek?
Valla
aynen böyle…
Haber
şu:
“2011'de
Endonezya Adası Sulawesi üzerinde, makak maymun türüne ait bir maymunun kendi
selfisini çekmesi üzerine, fotoğrafın telif hakkı ile ilgli tartışmalar
başladı. Maymun Naruto, fotoğrafçı David J. Slater'in kamerasını kullanarak,
kendi selfisini çekti. O zamandan beri fotoğrafçı, bu resmi tuval, tişört ve
kupalar üzerine bastırarak satıyor.
Bunun
üzerine 2015 yılında PETA, bu fotoğrafın telif haklarına ilişkin maymun adına
şikayette bulundu. Dava, San Francisco'daki bir mahkemede görüldü. Davada,
fotoğrafçı Slater'in gelecekte Naruto'nun selfisi üzerinden kazanacağı paranın
% 25'ini, Naruto ve diğer makak maymunlarının korunması için, kar amacı
gütmeden bağışlamayı teklif etmesiyle anlaşmaya varıldı.
Her iki
taraf da yaşanan bu anlaşmazlığın "insanımsı hayvanların" yasal
çıkarlarını korumak ve genişletmek için önemli soruları gündeme getirdiği
görüşünde birleşti.
Ancak, ABD
Telif Hakkı Ofisi ise, 2014'te yaptığı açıklamada; doğa, hayvan veya bitki
resimlerinde, telif hakkına hiç kimsenin sahip olmadığını belirtmişti.”
Amaç;
üzüm yemek mi, bağcı dövmek mi?
Doğru
olanı, patent ofisinin kararıdır: Telif, kimsenin değildir.
Tabii
bu, telifsiz eserleri basıp satan yayınevlerinin para kazanması durumunu da
akla getirir.
Bu fotoğrafı
çeken ise, % 0 yerine, % 75 telif hakkı da iyidir, diye düşünmüş besbelli…
Şimdi,
gelelim hukuğa:
Hayvan
hakkı hukuğu başka şey, telif hakkı hukuğu başka şey. Hayvan telif olsa olsa,
anonim telif durumu olabilir: ortada kişiye ait değil, genel bir davranış
biçimi var yani.
Çünkü bu
mantıkla, erkek pandaların çiftleşme döneminde, ağaç gövdesine en yükseğe
işeyip, çiş kokusu izi bırakmak için yaptıkları her türden ‘o pandaya özel’
devinim koreografilerine de telif hakkı olur ki modern dans için gerçekten özel
devinimler vardı belgeselde.
Peta
ise, rahat bir tarafına batanlar gibi, cıvımış. Olayın nerelere varabileceğini
baştan düşünmeliydi. Sonuçta, içtihat ve mesnet yarattı bu vaka çünkü.
Çıkış
için yineliyorum:
Telif
kimsenin değildir, isteyen o fotoğrafı internetten indirip çoğaltıp, oraya
buraya ticari mal üzerine basabilir ve satabilir. Bugün kimse, 1947 ve öncesi
Aristo çevirileri için telif falan ödemeden istediğini basıyor ve belki 10 ayrı
çeviri metni, farklı şirketler tarafından satılır durumda.
Dipnot
ve açıklama babında:
Bu
konuyu, bu metni yazdığım gün, Notos dergisinin 2016 nüshalarından birinde
okudum. İnsanlarla bunu tartıştım. Herkes telif hakkı falan olmayacağını
söylüyordu.
Birkaç
gün içinde yeni gelişmeyi onlara anlatırım. Bakalım ne diyecekler?
Not:
Tartışmada en çok kızılan özneler Peta’cılardı. Çünkü İstanbul’da hayvan
sevgisi aşırı marazi duruma evrildi: Dünya’da kedi evi nedenli cinayet, bir tek
İstanbul’da işlenmiştir herhalde.
(12 Eylül 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder