İçine
doğdurulduğun standart biyografinin kültürel ve zihinsel, maddi ve manevi,
somut ve soyut koşulları, herhangi birine seçme şansı veya hakkı, yani
istediklerini ve istemediklerini belirleme hakkı tanımayabilir.
Bu,
aşağı yukarı tüm kültürel modlar, sanayi toplumu veya feodal toplum için de
böyledir. Evleneceğin kızı bile anan baban belirleyebilir.
O zaman
da, açıktan veya gizlice isyan edebilirsin. Sınırları, yani marjları
zorlayabilirsin.
Marjlara
yaklaşabilir, değebilir, esnetebilir, kırabilir veya onların seni hasarlamasına
veya metamorfozlamasına kadar işi vardırabilirsin.
Farklı
şeyler üretibilenler hep bu türden insanlar olagelmiş, en çok da sanatta ve
sanatçılar olarak, çünkü onlar tamama yakın duygu insanları olagelmiş.
Marjları
zorlamak, delirmek, kendini ölüme sürmek veya ölüm riskine atmak, hatta doğrudan
intihar gibi görünebilir de.
Tarkovski,
en uzak yıldızların, en derin kuyularda görünğünü söyler. O kuyulara
inebilirsin ama geri çıkamayabilirsin d. O türden örnekler de epeyi kayıtlıdır
yani erken ölen sanatçılar veya sanatçı ruhlular / yaşamını sanat kılanlar
olarak.
0-14 yaş
arasında bir eksodus olasılığı ve olanağı olduğunu bile bilmiyordum. Bir gün
adını hiç öğrenmediğim biri, beni AFL sınavına soktu. Kazandım ve evi
terkettim. Gidiş o gidiş. 43 yıl oldu.
Bundan
sonrası, biraz evlere şenlik öykü:
Solak,
daha, çok okumuş, deli, alkolik, mesaisiz, evlikilsiz, çocuksuz, sosyal
güvencesiz, anarşist , ateist olarak, azınlıklar içinde azılınlıklar içinde … N
x azınlık olma durumunda kalıp, 1-2 azınlık durumunda olanlarca bile dışlandım
veya cezalandırıldım.
Yaklaşık
23-38 yaşa arasında ölmek var, dönmek yok, ilkesinde iken, 40’ını geçtikçe,
dallarım bükülmeye başladı. 45’inden sonra, kanatlarımın tüyleri dökülmüştü.
Planör uçuşuna geçtim. Hala da havadayım. Ancak, artık jet motorlarım
çalışmıyor epeyidir.
Bu,
Dünya ev-gezegene ve insan olmaya yavaş yavaş geri dönüş demek. Süzüle süzüle
alçalarak, inişe geçeli çok oldu. Şimdilik çakılmadım. 60’a geldiğim için de,
artık o olasılık azaldı.
Marjları
içinden dışına geçerken de, dışından içine geçerken de, işim zor. Shevek’in de,
evi terketmesi bir dert olmuştu, eve dönmesi de. Ancak, ben hala ‘asla ev yok’
diyorum.
Mezarım
evim olmayacak yani.
Marjların
onlarca biçimde aşılabileceğini gösterdim.
Gösteri
bitti.
Gösterici
emekli oldu.
Yaşlı ve
sakin ölmek istiyor.
Bu
durumda, emekli hetero gibi, emekli marjinal de olmuş oluyorum.
(27 Kasım 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder