Cumartesi, Kasım 04, 2017

Alternatif 1. Cumhuriyet Tarihi Okumaları

1923-1924 gibi, Atatürk 1. adam olarak devletin başında, İnönü 2. adam olarak siyasetin başında (başbakan), Bayar 3. adam olarak ekonominin başında (İş Bankası) imiş. 1. Cumhuriyet’in başlangıç momentinin panoraması, böyle görünüyor 2017’den.
Bu 3 adam, ‘3 Adam Dönemi’ olan, 1923-1960 arasında başta kalmışlar. Hepsi sırayla baş-hegemon olmuş.
Burada gözden kaçan nokta, üçlü sacayaklarının (siyaset, iktisat, askeriye) üçüncü ayağı olan askeriyenin başında, 1922-1944 arasında hep Fevzi Çakmak’ın olmuşluğu. Kendisi, bu 3 adamdan daha yaşlıdır.
Bir de şu var:
3 adam dönemi, 1923-1960 arasında 37 yıl sürdü.
3 darbe dönemi, 1960-1983 arasında 23 yıl sürdü.
3 liberalizm dönemi 1983-2013 arasında 30 yıl sürdü.
Ek bilgi: Evren, 1982-1989 arasında devlet başkanı idi. Bu da, dengeyi, 23-30 yerine, 29-24 gibi yapabilir.
Her durumda, en uzun dönemsel dilim ilki oldu.
Atatürk’ün yaptıkları, daha o ölmeden, hastayken, 1935 ertesinde bozulmaya başlandı. Yine de onun kurduğu sistem, 90 yıl dayandı toplamda. SSCB, 70 yıl dayandı, öyle diyelim. Çin ise, 1949-1971 = 22 yıl. TC, NATO’ya girdiğinde, 29 yıl dayanmıştı.
Bunlar, siyasetçilerdi.
Ordu, ne laik oldu (2000’de kışlada yemeklerde Tanrı’ya dua ediliyordu), ne de Atatürkçü, çünkü Atatürk darbeye tümden karşıydı.
İşadamları hep montajcı oldu, ulusal sanayici üretimcisi değil, Atatürk ulusal sanayici görüşte idi.
Medya; genelgeçer, klişe, basmakalıp, ismen Atatürkçü oldu, fiilen değil.
Ne sağ, ne de sol alaturka aydınlar, gerçekte Atatürkçü oldular. Onu oraya buraya çekiştirdiler, didiklediler. Dediklerini çarpıttılar hep.
En makro ölçekte bakarsak: 5 bin yılda kurulan tahmini 5 bin devletin ortalama yaşamı da, pek pek 100 yıl civarında. 2-3 ay ancak yaşayan devletler bile var.
Türkler resmen 16 devlet kurdu dersek, devlet başına 100 yıl düşmez. Aslı, 160 falan ama aynı anda Dünya’da birden çok Türk devleti vardı. Şu anda, TC’nin dışında, Gagavuzya, Nahcıvan, Azerbaycan, Sincan var. 5 de, Türki cumhuriyet de. 5-10 da, Rusya içi özerk bölge de.
Türkler’in tarihini Dünya Sistemi içinde okumak, böyle bir şey: Ağaca bakarken ormanı gözden kaçırmamak, ormana bakarken ağacı gözden kaçırmamak.
Türkiye, en bağımsız durumunda 1940’da gibi idi. 1913’te ve 2013’de gibi de, G-7’lerin vassalı veya sömürgesi idi. Atatürk, 1919-1938 arasında 19 yıl bilfiil bu bağımsızlık için çabaladı: Yine de, SSCB’yi ve ABD’yi eksik ve yanlış değerlendirdi ama: Apsis-ordinat olarak, AB’yi aldı ve yanıldı, AB kendini 2 dünya savaşıyla bitirdi, ardından da AB’yi kurarak bitirdi, şimdilerde onu da bitiriyor.
Yanılmasaydı da, ne İnönü’nün, ne de Bayar’ın buna uymayacağına eminiz. Onun dediklerinin ve yaptıklarının tersini yapmak için çok uğraştı 2’si de çünkü.
Türkiye, kısaca 3. Dünya kabul edilenler için bir simge oldu: 1919-1949/1950 arası diyelim.
Şu an ise, G-20 adı altında simgelenen kurumda, bir zamanlarki BM’deki 120 ülkenin içindeki bağımsız 77’lerden, döneklik eden 10-15’inin arasında yer alıyor.
Dünya’da ise, artık 200 ülke var ve pek pek % 50 globalleştirilebildi. Bu açıdan, Dünya Sistemi’nin hegemonları, TC’yi o sisteme monte etmek isterken, ufkun dışına düşürdüler: Ne AB kaldı geriye, ne de NATO.
Bu koşullarda, ‘yurtta barış, Dünya’da barış’ yürümezdi gibi. 2. Dünya Savaşı’na girseydik, daha iyiydi gibi. SSCB bizi işgal etseydi, daha iyiydi gibi.
Eğer ki 1,5 milyarlık Müslüman Dünya’sında hegemon-model olacaksak / yapılacaksak, yandık.
Dolayısıyla 2. Cumhuriyet, kısa süreli geçerli kuramlı, içine kapalı / dönük kültürlü / ekonomili bir geçiş süreci olabilecek gibi: Az restorasyon, az reformasyon, çok değil, tam hiç değil. Onun böyle olmasını da, o 9 dönem, aşağı yukarı aynı ağırlıkta yarattı.
Buna, 3 Adam da dahil. Atatürk de dahil.

(3 Kasım 2017)

Hiç yorum yok: