Çarşamba, Kasım 01, 2017

Zarrab’ın İtirafçı Olması

Ekşi Sözlük’çülerin sırılsıklam saçmaladığı konudur.
Önce geçmişe bakalım:
Zarrab, başta rahattı. Sonra, bazı belgeler ortaya çıktı. Bunları Pensilvanya verdi vermedi ayrı konu, bu kanıtlanabilir bir şey değil ama Aralık 2013’te TC’de de yeterince kanıt vardı zaten. Olayın üstü örtbas edildi.
Zarrab çark etti. O sırada Halk Bankası yetkilisinin tutuklanmasına yol açacak bir şeyler yumurtlamış olabilir. Adam tutuklandı ve içeri kondu.
Sonra, Zarrab’ın kellesi derde girdi ve bunu anladı. Ayrı hapishaneye kondu. İşte burada herkes, ne olup bittiğini ancak anladı. TC, devreye girip pazarlık etti falan. Olmadı.
Zarrab itirafçı o kesin ama herşeyi söylemiş olamaz, çünkü o zaman o da biter. Bir de öldürülür tabii ki.
Bütün bunlar olup bittikten çok sonra, ABD’de bir gazetede konuyla ilgili yazı çıktı. Ekşi’ciler de o zaman abuksamaya başladı.
Gelelim ‘neler demişler?’e:
“ben başıma bir şey gelmeyecekse, bir şekilde reza'nın tahliye olmasını, türkiye finansal sistemine halel gelmemesini istiyorum.”
Türkiye’nin haleli seni neden gerdi bilader? Sana giren çıkan mı var? TC’nin onuru kurtulup, seninki gitse, daha mı iyi olacak? Alalım seni o zaman hapse.
“bu adam itirafçı olunca, peçeteyle fatura kesilen adamlara bir şey mi olacak peki? ya da bakara makaracılara...”
Olacak tabii ki. Az olacak ama olacak. Çağlayan 4,5 yıldır yurdışına neden çıkmadı acaba?
Diğer olacak olanı da yazalım:
Birkaç Türkiye bankası para cezası alacak. Türkiye’nin nakit sorunu var. AKP’nin ipini böyle çekmeye karar vermişler. AKP’yi sıcak para ayakta tuttu, sıcak para götürecek. Halkımız, bırak 15 yılı, 34 yıldır yiye yiye patladı. Şimdi de, hepsi değil ama üçte biri iflas edecek.
Adam öldürmeler ve yargısız infazlar olacak.
En çok 10 kişi hapse girecek.
Türkiye, 20 yıllığına aç kalacak. Aslında hesap 5 yıl sıkıp sonra bırakmak ama Batı’da da para bitecek yakında.
Sonrası savaş, iç savaş, sivil terör ve kaos.
Ben hepsine razıyım. Ben sıçmasam da, ödenmesi için canımın yanmasına da razıyım ki zaten yakılıyor canım.

(1 Kasım 2017)

Hiç yorum yok: