Önnot:
Toplumcu
değil, toplumsal gerçekçilik, diyoruz.
Marksist
gerçekçi estetikçileri (Lukas, Brecht, Adorno, Benjamin), aslında burjuva
gerçekçisi sayıyoruz: Burjuvaziyi eleştiren ama has ruhlu burjuvalardı onlar
bizce.
Asıl
metin:
Tarihlemede
aksama yapmışız. Poe, 1840’lar momentli imiş, bizim polisiye türünü fantastik
ve bilimkurgu ile eşleştirdiğimiz 1890’lar değil. Bu durumda ilk momentte, 50
yıl öncelik var.
Bunu
irdeleyeceğiz.
Tuhaf
olan şey (ki bunu da yeni öğrendik) şu ki erkekler tarafından yazılsa da,
kahramanı kadın ve sıfatı (romanın başlığı da) dedektif olan romanlar da,
1840’lar momentli.
Tuhaf
olan şey, ikisinin de 50 yıl kesintiye uğraması.
Bunun
nedeni ne olabilir, diye kendimize sorduk.
1840’lardaki
Avurpa’daki en önemli toplumsal olay nedir?:
1848
devrimleri.
Aradaki
dönem için, ABD’deki en önemli olay nedir?:
İç savaş
1861-1865.
Biz, 2
kıtanın özgün iç tarihleri açısından, bu 2 parametrenin etkin parametre
olduğunu varsayıyoruz: Tarihsel süreksizlik parametresi yani. O zaman, polisiye
de süreksizliğe uğramış olabiliyor.
Mandel
çizgisindeki polisiye eleştirisi bakış açısından, bu makul ve mantıklı bir
durum.
Çünkü,
ardıl çizgideki Christie’nin veya Simenon’un eserleri, toplumsal eleştiri
içerse de, toplumsal denge dönemlerinin, Christie’ninki gecikmeli bir Viktoryen
dönem aidi ve (hem kişiliğiyle, hem eserleriyle) tipolojisi olarak, dengeli
toplumsal dönemler ürünü olması gerçeği var.
Sonrasında
gelen, 1970’ler ve 1990’lar ABD ve (Avrupa temsilcisi olarak) İsveç polisiye
roman çizgileri birlikte olarak, kriz dönemi simgeleri ve semptomları içeriyor.
(Belki kriz, belki resesyon.) Toplumsal eleştiri var ama toplumsal çöküş yok
henüz ki o asıl makro kriz 2010’larda ortaya çıktı.
2010’larda
çıkan gerçek makro kriz döneminin, Larsson çizgisindeki tek uç-ekstrem(ofil)
örnek olmuşluğu, 2 şeyi imler.
Bir: Konunun
anlatı alananın çizgiromana ve çapraz / melez janrlara (çizgiromanlara ve
dizilere örneğin, dizi olarak Hannibal has örneği örneğin) kayması.
İki:
İsveç’in tarihe açıkça kayda geçenden daha ciddi insanlık suçları
işleyebilmişliği olasılığı ve olanağı. (Burada, gerçek ve kurmaca-polisiye
arasında gerçeklik ilintisi / karşılıklılığı varsayıyoruz.) Gazeteci haberi
olarak söylenemeyen, roman olarak söylenebildi gibi.
Toplamda
ve sonuçta buradan yapılabilecek çıkarsama, polisiye romanın edebiyat olarak,
2020’lerle diyelim 2060’lar arasında, eser eksikliği krizine gireceği öngörüsü
olabiliyor bu durumda. (Bir önceki boşluğun yinelenmesi gibi bir şey olabilir
bu.)
Ya da,
gerçeği yazmaktan vazgeçip, (artık kaç kuşak öncesinin polisiyeleri olursa)
eskinin tekrarına girecekler.
Bu
ikisinin birlikte olmaması için, bir neden yok.
Dipnot:
Bu
durumda, Ian Fleming, Conan Doyle ve Stig Larsson romanlarının yeniden / devam
yazımlarının şimdiden ortaya çıkmışlığı da, bu anlama çekilebilir gibi.
(25 Kasım 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder