Uzay
devleti kurmak, olağan koşullarda Homo Posterus’ların gereksinimi ve pratiğidir
ama Asgardia, Homo Sapiens’ler tarafından kuruldu ve hem geçmişe, hem geleceğe
bazı bilgiler bıraktı.
2000-2250
arasında, bu işin böyle gideceği belli oldu.
Asgardia
türü, en az 10 daha dene-yanıl örnek gerektiği ortaya çıktı. Uzay istasyonu
dene-yanıl’ları ortak yapım ve farklı ülkelerin yapımı olarak, benzeri biçimde
yaşandı zaten. Artı, KC ve BM örneklerinin fecaati, insanlık devleti
sorunsalını da kalıcı kıldı gibi, çünkü eğer bu türden global kurumlar mümkün
olabilseydi, 20. Yüzyıl’da bu iş becerilirdi. Bu durumda uzay devleti, kendi
yoluna gidecek gibi görünüyor. 2001-2061 dizisindeki gibi, Mars’a gidiş gibi
konularda, merkezi global bilgilendirme de olmayabilecek gibi.
G-7
ülkelerindeki nüfusun bilgi ve zeka açığı ortaya çıktı.
Geri
kalan 200 ülkedekilerin, uzayı kaçış yeri sandığı ortaya çıktı. Yeni kıta Amerika eksodusu gibi bir sürecin bir
daha yaşanamayacağını anlamıyorlar, kabul de etmiyorlar.
Bir de,
en iyi koşullarda olsa bile, bir devlette / ülkede oradan aşırı hoşnutsuz bir
kesim nüfusun hep olacağı ortaya çıktı.
Tüm bu
dertleri Homo Sapiens’ler yarattı.
Trans-
ve post-hümanist internet sitelerinin 2005-2010 arasında gösterdiği üzere, bu
aşırı insansılık, uzaycılık dışındaki alanlarda da aynen mevcut. İnsanların
aşkınlıkları bile, insanda aşırı içkin
(immanent in human being) yani.
Bu
durumda, Verhulst diyagramının Ülkü versiyonundaki gibi, yolları çatallanan
bahçenin kolları arada birbirleriyle kesişecek. Yani, Neanderthal-Sapiens
kültürel / genetik melezlenmeleri, Sapiens-Posterus arasında da olacak. İlki,
Neardenthaller yok olana kadar, günümüzden 35-25 bin öncesinde 10 bin yıl sürdü.
Asıl önemlisi, Denisova ve Andronovo melez özel örnekleri gibi örnekler de
oluştu. Bu da, benzeri safkanlaşan
melezlenmelerin (aratürlerin) gelecekte de olacağını imliyor.
Burada
bir ikilem var:
Sapiens,
Sapiens olarak 50 bin yıl önce kabul edildi (diyelim ölü gömme edimleri ve
Afrika’dan son çıkış). Dolayısıyla bu, Neanderthal melezlenmesi durumu, onun aşılımı
(ve yok olması / edilmesi) sayılsa da, bu sürecin içinde yaşandı. Yani Sapiens,
son 50 bin yıl içinde de (kendi içinde) metamorfozlandı.
Dolayısıyla
biz, 1945-2015 arasındaki ilk evre Posterus oluşumunu da, bir ara-metamorfoz sayıyoruz. Çünkü onu
oluşturanların hepsi hümanist idi, başta bilimkurgucular dahil olarak:
Bildiğimiz kadarıyla nesnel Posterus’çu
bilimkurgucu yok, ustalar dahil hepsi aşırı antropomorfik idiler.
2.
Sanayileşme’nin 9 öncü altkültürü de şimdilik bu çatallanan yollar ve
somutlaşan görüngüler olmakta. Yazılım ölümsüzlük ile inorganik / organik
donanım ölümsüzlük, 2 ayrı yol ve ideoloji oldu örneğin, çatışırlar mı belli
olmaz. Not: Kalıcı veya geçici ölümsüzlük, şimdilik Posterus’un olası
nitelikleri arasında tanımlı, Sapiens’in değil.
Kalıcı global barış ve sıfır zorunlu mesai gibi ütopik düşlerin gerçekleşmesinin,
Posterus’u gerçekleştirmeyeceği ortaya çıktı. Posterus, türü yok edebilecek
olan 2 atom bombasının ürünü ve novumu çünkü.
Posterus,
70 yıldır var olmasına karşın, Sapiens’ler tarafından algılanmıyor,
Asgardialılar bile onu algılayamadı. Demek ki tarih bilinçsizliği gibi, ötetür bilinçsizliği de var ve tanımlı.
Posterus’un
birden çok adı olacak. Kalıcı tür / ötetür adı da bu olmayacak.
Sapiens’in
Yeryüzü’nden silineceğini veya kendini tümden sileceğini sanmıyoruz,
becerebilseydi, çoktan becermişti bunu çünkü.
Bu da, binlerce yıl birlikte sürmek demek
olacak.
(14 Kasım 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder