Öte-düşünce,
bilimi, sanatı, düşünü dışlıyor. Tersinden bakınca da, bu 3’ü öte-düşünceyi
içermiyor. Neden olarak, antropomorfizm kabul edilebilir. Evren için kriter,
insan olamaz / değil halbuki.
Eksi
varlık, tek tanrılılığı dışlıyor, çünkü Evren’in yaratılması gerekmediğini,
kendi kendine yoktan varolabileceğine yönelik ipuçları veriyor. Eksi varlık,
Uzakdoğu Asya Metafiziği’nin bazı bölümlerinde var. Asya dinlerinde Evren
yaratılmış değil zaten.
Bugünkü
bilimin tanımı, 19. Yüzyıl ortasında başlar gibi ama tam içerik 21. Yüzyıl’da
bile doldurulabilmiş değil. Tam Bilim’e ne zaman varacağımız da belli değil. Şu
an belki % 10’dayız. Daha Evren’in, yaşamın ve zihinin ne olduğunu tam
tanımlayamadık. (Bu, bir agnostizm değil, bir skeptizm de değil, haritanın
eksik parçalarını imlemek yalnızca.)
Sanat,
Antik Yunan’da 6 tane iken, günümüzde 9 tane.
Felsefenin,
ana 4 alanında 2 tanesi, fenomenoloji ve epistemoloji, yeni alanlar.
Bu da,
hepsine yeni girişler ve hepsinden yeni çıkışlar olacağını gösteriyor.
Eksi-insan-değil tüm bu kavramları değiştirir. Meta-insan / Homo Posterus da öyle.
Bu 3 ana
kategorinin tanımları, hala az-dolu küme. 70 yıldır uğraşıyoruz ama. 17 yıldır
tarihsel çöküşe girdik ama. Antik Yunan’da da bilim böyle güme gitmişti ama.
(5 Kasım 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder