Salı, Kasım 28, 2017

Kemal Kılıçdaroğlu’ndaki Belgelerin Kaynağı: Ekşi Sözlük Tartışmaları

Spoiler:
Tabii ki ona servis edildi.
Ama kim etti?
Her kim ettiyse, eliyle getirip vermedi. Birilerini aracı olarak kullandı. Ortada, al gülüm ver gülüm, oyunu dönüyor.
Bu belgelerin açıklandığı aynı gün, eski bir CHP milletvekili belli belgeleri ABD’ye götürmesi nedeniyle aranmaya başladı. Bir de eski mali işler çalışanı ki yeminli müşavir olduğu için, bazı sırlara o da ulaşmış, o belli.
Bu iş, hangi işin devamı?
Aralık 2013’ün.
Oyay, uluslararası ve ABD’sel boyuta dayandığı için, Erdoğan’ı ve Kılıçdaroğlu’nu aştı çoktan.
Zarrab aradan sıyrıldı, davada Halk Bankası üzerinden TC yargılanmaya başladı. Cezalar, şahıslara değil, ülkeye kesilecek. Bu, ceza kesilmesin, demek değil. Durum baştan bilinsin öyle kabul edilsin, demek.
CHP, her ne hikmetse, bu konuda AKP’nin yanında yer alacağına ilişkin açıklamalar yaptı.
Bunun anlamı da şu:
Bizi iktidara getireceksiniz, pardon biz iktidara geleceğiz ama geriye yönetecek bir şeyler bırakın bari.
Zarrab, hapishane değiştirdiğinde, yani aylar önce konu bağlandı ama buraya ancak gelebildik aylar sonunda.
Evet, AKP gidecek, CHP gelecek.
Da, ne olacak?
Bizcesi, hiçbir halt olmayacak.
Trump gitse de, ABD’ye hiçbir halt olmayacak.
Den den durumu yani.
TC, belli bir süre kriz yaşayacak, sonra paşa paşa acı ilacı içecek, kıçına fitili yiyecek, ekonominin ateşi düşecek, vb, vd.
1987, 1994, 2001, 2008, 2018, hikaye aynı yani. Ancak sonuncusunda, Erdoğan’ın gitmesi için 3 yıl beklendi. Araya ABD seçimi girdi. Onun tek adamlığı sınandı ve o da sınıfta bıraktı kendini. Vb, vd.
Burada önemli olan şey, Rickaard’ın dediği gibi, ekonominin kurallarıyla bu kadar oynanmayacağı için, ABD de TC de artık toparlanamaz. Kırmızı çizgi geçildi çoktan.
Nasıl ki Askeri Strateji 2000, 11 Eylül 2001’i (silahsız savaşı) dikkate almadığı için (ve daha başka birçok nedenle) yanıldıysa, bu neo-ekonomik politikalar da iflas bayrağını çekti çoktan.
Dünya ekonomisinin 9 yıllık durumu ortada, Arap Baharı’nın sonuçları ortada.
Az da olsa yumurtlayabilen tavuğu kesmenin toplam verimi düşürdüğü zaten biliniyordu, yeniden kanıtlandı. Olan bu yalnızca.
Bu, konunun asıl özeti.
Şimdi de, sosyal medya bölümüne geçiyoruz, olayın Ekşi’ye nasıl yansıdığına:
“belgeler nereden ve kim vasıtasıyla elde edildi?
not: işte bu kısımın kolayca cevaplanamayacağına eminim. 2009'da deniz baykal'ın kaseti çıktığı sıralar kemal kılıçdaroğlu'na belgeleri kim veriyorsa muhtemelen yine aynı kaynak veriyor. benim tahminim pensilvanya'dan yana olurdu.
2009 yılında daha deniz baykal genel başkanken ve kendisi sıradan bir milletvekili iken usulsüz dinlemeler sebebiyle 2015'de tutuklanan eski emniyet genel müdürü fetöcü recep güven tarafından 3-4 saat boyunca gündemle ilgili bilgilendirildiğini biliyoruz. temaslar o dönemde başlamış, devam etti mi hiçbir zaman öğrenemedik. ama ardından kemal kılıçdaroğlu'na birden belgelerin yağmaya başladığını, medyada parlatıldığını, ardından deniz baykal'ın kasetlerinin çıkmasıyla birden genel başkan koltuğuna geldiğini gördük. dolayısıyla bu belgeler hakkında da kaynağı bakımından şüphelerim var.”
Buraya kadar okey. Rasyonel ve makul.
Sonrası nokey. Zırva başlatılıyor, ayın kişi tarafından üstelik.
“necmettin erbakan'ın kayıp trilyonu nasıl sırplarca katledilen boşnaklara yardım olarak gittiyse ve erbakan bunun siyasi bedelini bu sayede ödemediyse.”
Olay öyle değildi. Almanya’daki paralar yenmişti. Yenmişti, bir yere falan gitmemişti.
Erbakan, bunların sonucunda ev hapsinde öldü ve partisi birinci partiyken kapatılıp, yerine kurulan ikamesi sonuncu parti oldu.
Bunun neresi, bedel ödememek yahu?
Adamın, siyasal hayatı ve hayatı bitti be…
Sonrası klasik Sözlük abuksamaları…
Şu biline:
Belgelerin illegal yoldan elde edildiği kanıtlanırsa, Kılıçdaroğlu içeri girer. Sokmayacaklar ayrı konu ama suç suçtur.
Benim merak ettiğim şu:
Kılıçdaroğlu, bu belgelere göre, 5 kişiye falan müebbet verdirebilir. Bunu 3 yıl sonra yapacak mı?
Bunu göreceğiz birlikte.
Bakar mısınız süzme dangalaklara?:
“1-belgelerin kaynağını sormak belgeleri kabullenmektir.
2-belgelerin kaynağı açıklanmak zorunda değildir. (mahkeme talep ederse ayrı).
3-belgelerin kaynağı mevcut durumu meşrulaştırmaz.
4-belgelerin işaret ettiğini çözmeden belgeyi peşlemek ahlaki değildir.
5-fena haldesiniz bu akşam uyku yok size kafa kafaya verin kurtulmaya bakın bu belgelerden.”
Hiçbir geçerli değil bu savların.
AKP bunları yaptı, ayrı konu ama burada tartışılan da ayrı konu.
Kimse şunu sormamış:
‘Off-shore’ hesap açma, TC vatandaşları için ne kadar legaldir? Sınırlamaları nelerdir?
Dangalaklar küfretmeye kadar gidiyorlar.
Çıkış:
Tek soru var:
Neden şimdi?
Dava, yılbaşından önce kesin bitecek gibi görünüyor çünkü. AKP’nin ipini çekmeyi 2018 mali yılına bırakmadılar nedense.
Hesapları da birer birer yakında göreceğiz.
CHP’nin iktidar partisi olarak neler yapamayacağını hep birlikte göreceğiz.
Biz, ne haltları yiyemeyeceklerini 2015’ten beridir yazıyoruz. İsteyen, açar okur.

(28 Kasım 2017)

Hiç yorum yok: