Darüşşafaka
babası olmayan çocukların eğitimini üstlendi. En eski olanıdır. Başlarda her
yıl 50-100 öğrenci almış. Savaş nedeniyle 1916-1922 mezunu yok. 1882 gibi,
Galatasaray ve Darüşşafaka dışında, Osmanlı’da Müslüman lisesi yok.
Köy
enstitüleri, 21 okulda, toplamda 13 bin civarında mezun verdi. 1940-1948
arasında aktiftiler.
AFL,
1964-1982 arasında Türkiye’de tekti. 4’er sınıftan her yıl ortalama 96 mezun
verdi. Toplamda 1.500 gibi eder. ABD destekli bir kurumdur.
Darüşşafaka
1920’lerde, köy enstitüleri 1940’larda, AFL 1960’larda aktifti.
Bu
metinde bizi ilgilendiren nokta, bu demografik kümelerden çıkan yazar
sayısıdır.
Darüşşüfaka
mezunları arasında, 100 yılı aşkın süre için bir aralıkta ve 5 bini aşan
mezunda, sayılan yazar sayısı 10’u geçmemiş.
Köy
enstitüleri 10 yıllık bir zaman dilimindeki eğitimin ardından, 100’ün üzerinde
yazar çıkarmış. 13 binde 65 desek, binde 5 eder.
AFL ise,
bu 1.500 kişi içinde 10-20 yazar çıkarmış. Kabaca yüzde 1 eder.
Bu
durumda yazarlık açısından, en verimli köy enstitüleri, en verimsizi
Darüşşüfaka olmuş demektir.
Bir de
toplumla karşılaştıralım:
80
milyonluk Türkiye’de, 800 ila 8 bin arasında yazar vardır. Bu da, milyonda 10
ila 100 demek olur.
Bu
durumda, bu okullar içinde, giderek artan oranda yazar çıkmış oluyor. Hepsi de,
Türkiye ortalamasından yukarıda sonuç almış oluyor. En verimli okul ise, AFL
oluyor.
Bunu
anlamak istiyorduk biz de.
Ek
olarak:
Darüşşafakadan
en çok işadamı, köy enstitülerinden öğretmen, AFL’den ise doktor ve mühendis
çıkmış.
En fakir
olanlarsa, kuşkusuz köy enstitülüler.
İlki ve
sonu kentte, ikincisi köylerde kurulmuş. Ara proje ise, 1970’lerde taşra
illerinde varolan kolejler ve Anadolu liseleri.
(3 Kasım 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder